7

2.5K 228 69
                                    

Harry sonunda Draco'nun apartmanının önüne varabildiğinde akşam olmuştu. Yolda birden eli boş gitmemesi gerektiğini düşünmüştü. İletişim becerileri iyice zayıflamış olabilirdi ama o kadar da kaba bir insan değildi. Hem belki geçen seferki arsız davranışının telafisi olabilirdi. Draco Malfoy'a bir hediye seçmek de kolay değildi haliyle, özellikle Harry Potter için. Aklında hiçbir şey olmadan saatlerce gezdikten sonra sevebileceğini düşündüğü bir şey bulmayı başarmıştı. Şimdi ise titreyen sağ eline rağmen sımsıkı tuttuğu paketle evinin önündeydi. Derin bir nefes alıp binanın ağır kapısını açtı ve içeri girdi. 

Basamaklar asla bitmeyecek gibi gelmişti ama işte kapının önündeydi.Kapıyı çalmasıyla Cassandra'nın havlamaya başlaması bir oldu ve sonra Harry'e dank etti. Draco kapıyı nasıl duyacaktı ki? Ne yapacağını bilemezken kapı açıldı. Draco şaşkınca ona bakıyordu. "Gelmeyeceğini düşünmüştüm." dedi kapıyı Harry'nin geçmesi için biraz daha açarken. 

"Ben de öyle düşünmüştüm." diye mırıldandı Harry ve içeri geçti. "Bu senin için." dedi paketi Draco'ya verirken. "Kabalığımın mazereti olamaz ama." Utançla koltuğa gömüldü. 

"Bana hediye mi aldın?" Draco onu kapıda gördüğünden daha şaşkındı şimdi. Harry cevap vermedi, yanaklarının git gide ısındığını hissediyordu. 

Draco yüzündeki küçük gülümsemeyle paketi açmaya başladı. Sonunda içindeki kitabı çıkardığında ne diyeceğini bilemedi. "Ama bu-" diyerek başladığında Harry sözünü kesti. 

"Okuduğunu biliyorum ama yine de görünce seveceğini düşündüm." 

Draco elinde Bir İdam Mahkumunun Son Günü kitabının fransızca ilk baskılarından birini tutuyordu. 

Draco hayranlıkla kitabı incelerken mırıldandı."Bu çok değerli, teşekkür ederim." Harry gözlerini Draco'nun kitabın sayfalarında gezinen ince uzun parmaklarından alamıyordu. Ne kadar zarif, ne kadar şefkatli görünüyorlardı. Harry yeni fark ediyordu: Draco'nun parmaklarında aslında hiçbir kötülük yoktu. 

Harry dudaklarını rahat okuyabilmesi için koltukta tamamen ona döndükten sonra sordu."Neden duyamıyorsun?" Başka nasıl soracağını bilememişti. 

Draco kitabı özenle sehpaya bıraktıktan sonra derin bir nefes aldı. O da Harry gibi ona dönük oturdu ve anlatmaya başladı.

"Annem ve babamla savaş alanını terk ettiğimizi biliyorsun. Greyback ve arkadaşları bizi takip ediyormuş. Okuldan cisimlenecek kadar uzaklaştığımızda kendilerini gösterdiler ve babamla düello etmeye başladılar. Babam annemi alıp gitmemi söyledi. Gitmedik. Üç kişi savaşmamıza rağmen onlar daha kalabalık ve güçlülerdi."

Harry onun anlatırken ne kadar zorlanığını görebiliyordu. Gözlerini ondan çekerek ellerine indirdi. 

"Sonunda koruma kalkanımızı delmeyi başardılar. Annemin elimi sımsıkı tuttuğunu hatırlıyorum. Sonra bize doğru gelen yemyeşil bir ışık demeti. Babamın önümüze atlaması, o ışığın babama çarpması, annem bizi cisimlemeden önce babamı da sımsıkı tutmam... Greyback son saniyede beni de vurmayı başardı, zaten sonrası sonsuz bir çınlama."

Harry, Lucius Malfoy'u asla ailesi için kendini feda edebilecek bir adam olarak görmediği için oldukça şaşırmıştı. Ona ne kadar iğrenç şeyler yaşatmış olsa da bu şekilde ölüşü Harry'i üzmüştü. 

Bir şeyler söyleme ihtiyacı hissetti ama Draco ona bakmıyordu, dudaklarını göremezdi. Kanepede ona uzandı ve hafifçe çenesini kaldırıp kendisine bakmasını sağladı. Draco'nun gri gözleri dolu doluydu ve kızarmıştı. Harry onun acısını içinde hissetti. O da babasını ve babası gibi gördüğü adamı gözlerinin önünde kaybetmişti. 

Harry ne derse boş kalacaktı, o da Draco'ya sarıldı. 

Draco'nun birden ağlamaya başlamasıyla Harry de gözlerinin dolduğunu hissetti ama o ağlamamalı, güçlü kalıp Draco'ya destek olmalıydı. Harry'nin karşısında bambaşka bir Draco vardı. Belki de o hep aynıydı ama Harry ona olan öfkesinden hiç gerçek Draco'yu görememişti. Onun ne kadar gıcık bir çocuk olduğunu hatırladı ve bu ona komik geldi, o sadece bir çocuktu.

Draco kafasını kaldırıp Harry'den ayrıldı ve ona sırtını dönüp gözlerini sildi. 

"Malikanenin biraz uzağındaki kulübemize cisimlenmişiz. Annem, babamın cansız bedenine kapanıp kaç saat, kaç gün ağladı hala bilmiyorum. Kulaklarımda çok gürültülü bir çınlama vardı. Sonra bizi buldular, seherbazlar, sonrası prosedürler."

Draco anlatıp kurtulmak istiyor gibiydi. Ufak bir duraksamanın ardından hemen devam etti. "Annem toparlayamadı. St. Mungo'da 6 ay tedavi gördükten sonra hayatını kaybetti. Ben de yurtdışında yaşamak için izni alabildikten sonra buraya geldim."

Draco ona bakmıyordu, konuşmak istemediği belliydi. Harry yine de elini onun dizine koyup dikkatini çektikten sonra "Çok üzgünüm." dedi. Draco kafasını salladı, Harry'nin dizindeki elini patpatladı. Dakikalarca öyle kaldılar. İkisi de yeniden geçmişe gömülmüştü.

İlk kendine gelen Harry oldu ve ayaklandı. "Artık gitsem iyi olur." dedi Draco'ya bakarak. Odasına dönüp toplanmak ve hemen gitmek istiyordu. Draco ile kurduğu yakınlık onu rahatsız etmişti. İçinde, çok diplerde de olsa içinde, bir yerlerde buna ihtiyacı olduğunu biliyordu ama alışmıştı bir kere, kaçmak kolayına geliyordu. 

Draco boğazını temizledi ve ayağa kalktı. Harry kapıya doğru gidiyordu ki Draco'nun kısık sesini duydu. "İstersen burda kal." 

Şokla ona döndüğünde Draco'nun da kendisine şokla baktığını gördü. Ne dediğine kendi de inanamamış gibiydi. Harry'nin sessizliğini kalmak istemediğine yoran Draco "Geç olduğu için dedim yani bu saatte çıkma diye, hava da biraz soğuk gibi yani, sanki." Harry sonlara doğru sesi iyice kısılan Draco'ya hala boş boş bakıyordu. 

Sonra birden "Olur." dedi. Sonuçta yorulmuştu, odasına dönse zaten toplanamazdı. Yarın sabah erkenden kalkıp gidebilirdi.

Kapının önünde dikelen iki adamı Draco'nun kucağına çıkmaya çalışan Cassandra kendilerine getirdi. "Pekala," dedi Draco. "Misafir odam yok maalesef, koltukta rahat edebilir misin?" Harry onaylarcasına kafasını salladı.Draco "O zaman ben çarşaf falan getireyim." diyerek içeri gitti. 

Harry yerden kendisini nefretle izleyen Cassandra'ya bakarken hala şaşkındı.

------------------------

💔

💔

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
silence | drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin