Onu kırmış olmalı yaşamında
birisi.Dinledikçe susması,
Düşündükçe susması
Tek başına iki kişi olmuş,
Kendisiyle gölgesi.
(Özdemir Asaf)
Zihnimin katranla kaplı duvarları, düşüncelerimi ağırlaştırıyordu. Alev alması için küçük bir kibrit yeterliydi aslında, beni bu dipsiz düşünce havuzundan kurtarması için. Ancak buna cesaretim yoktu. Hiçliğin içinde kaybolduğum çok zaman olmuştu. Kendimi iyiyim diye avuttuğum zamanlarda. Hiçbir şeyin düzelmeyeceğini anladığımda kendim için işleri yoluna koymayı istemiştim.
İnsanların sizi yaşadığınız hayata, sahip olduğunuz kariyere göre yargılamaları modern zamanın kötülüklerinden biriydi. Başarı neydi mesela? Çok çalıştığın sınavdan yüksek almak, iyi bir üniversiteye gitmek, bol kazançlı bir meslek sahibi olmaktı belki. Bana göre ise başarı mutluluktu. Her insan mutlu olamazdı bence, iyi bir işe, kariyere sahip olan herkes mutlu muydu?
Bence gerçek başarı, mutlu olduğun işi yapmaktır. Bu mimarlıkta olabilir, boyacılıkta. Çocuğunu iyi yetiştirmiş anne ve babalar da başarılıdır mesela, ancak günümüz şartlarında başarı yüksek kriterlerin tekelindeydi. Hayatı zorlaştıran insanlar ve bitmek bilmeyen kriterleri. Sartre'nin de dediği gibi; Toplum tedavisi olmayan bir hastalıktı.
Bay Lee, serginin yapılacağı salonun dizaynı hakkında benle pek çok kez fikir alış verişinde bulunmuştu. Beni öğrencisi olarak gördüğü için çok mutluydum, fikirlerime değer veriyor, beni can kulağıyla dinliyordu. Gerçek bir öğretmendi Bay Lee, onunla tanışmak hayatımdaki en büyük şanslardan biriydi.
Nihayet sergi gününün gelip çatmasıyla, içimde biriken heyacanı bastırmaya çalıştım. Çiçek dükkanından Bay Lee'nin sergisine uzanan uzun yolculuğu mutlulukla kucakladım. Toblolarım salonun giriş tarafında muntazam bir şekilde sıralanmıştı, onları orada gördüğümde neredeyse ağlayacaktım.
Şimdi de salonun üst katındaki bekleme salonunda kendimi inceliyordum. Üstü ip askılı, alt tarafı da dizlerimin altına uzanan hafif pırıltılı siyah elbisem fazlasıyla güzeldi. Yine siyah rugan yüksek topuklu stilettolarım ile birbirini tamamlamıştı. Saçlarım yukarıdan sıkı bir topuz yapılmıştı ve ince perçemler yüzüme dökülüyordu.
Bu gece benim için çok önemliydi. Kafamda kurduğumun hayallerime giden bir adım, insanlara ilk defa göstereceğim sanatçı tarafımdı. Bu yüzden, omuzlarımı dikleştirdim, derin bir nefes aldım ve aynada son kez kendime bakarak merdivenlere yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rhinestone | Rosekook
FanfictionÇünkü solmuş bir gül her zaman daha güzel kokar, Roseanne. AU B×G Rosekook