MİNA

BÖLÜM 7

Tekrar tekrar merhaba!

Bugün yine aşırı mutluyum.

800 okunmayı geçtik!

Çok teşekkür ederim.

İyi okumalar. 🤎🤍

Uyandığımda boğazım kupkuruydu. Üzerimde fena bir halsizlik vardı. Yorganınma daha çok sarıldım fakat gözlerimi açamayacak kadar yorgun hissediyordum.

"Anne?"

Dedim titreyen kısık sesimle. Ben bile zor duymuştum söylediğimi. Konuştuğumda boğazımın acımasıyla yüzümü buruşturdum ve zorda olsa gözlerimi açtım. Açar açmaz yorgan üzerimden çekildi.

"Yanıyorsun! Hemen duşa girmen gerek."

Dedi karşımdaki. Yüzünü tam seçemesem de sesinden Selim abi olduğunu anlamıştım.

Beni yatakta dikelterek kucağına aldı ve hızlı adımlarla odamdaki banyoya girdi. Ben bu sırada üşüyerek göğsüne sinmiştim. Gözlerim yarım yamalak açıktı.

Beni yere bırakınca lavabonun mermerinden tutunarak dengemi sağladım. Ayakta duracak hâlim yoktu.

Küvetin suyunun ısısını ayarlayınca tekrar yanıma geldi. Üstümdeki çok kalın sayılmayan sweatshirt' ü çıkardığında karşısında siyah yarım atletimle kalmıştım fakat bunu düşünemeyecek kadar üşüyordum.

Eşofmanımın beline elini attığında ellerimi ellerinin üstüne koydum. Tam ağzımı açıp indirmemesini söyleyecekken ellerimi itekleyip eşofmanımı indirmesiyle ağzımı tekrar kapattım.

Üzerimde sadece iç çamaşırlarıyla kalmıştım. Çatık kaşlarıyla daha yeni dolan küvete baktı. Musluğunu kapatıp beni tekrar kucağına aldı. Eli tenime değince irkildim. Çok soğuktu.

Beni yavaşça küvetin içine bıraktı. Hemen kollarımı birbirine doladım. Aşırı soğuktu ve ben donuyordum. Ona dönüp fısıltı gibi çıkan sesimle konuştum.

"Çok soğuk."

"5 dakika."

Dedi gözlerime bakarak. Bunu ateşimin düşmesi için yapıyordu ama cidden titriyordum.

Yaklaşık 10 dakika geçmişti. Bu süreçte ara ara saçıma su değdirmeden yüzümü yıkamıştı.

Tekrar elini alnıma koydu ve 'daha iyi' diye mırıldandı. Daha çok kendi kendine konuşmuş gibiydi. Uzanarak beni kaldırdı. Küvetin içinde su sadece dizimin altına kadar geliyordu. Pamuk havluyu vücuduma sardı ve beni biraz kaldırarak küvetten çıkardı. Ayağım ıslakken yere basmayayım diye önüme terlik koydu ve giymemi sağladı.

Elimden tutarak beni giyinme odama götürdü. Gri owersize düz bir tişört ve siyah eşofman çıkardı. Daha sonra temiz iç çamaşırları çıkararak bana uzattı.

"Daha fazla üşütmeden giyin."

Dedi.

O çıktıktan sonra vücudumu kurulayarak verdiklerini giyindim. Kasım ayında olduğumuza bakarsak üstümdeki tişört çok inceydi.

İçeri geçtiğimde yatağıma oturmuş, telefonuyla ilgileniyordu. Ben gelince bakışları bana çevrildi.

"Uykum var."

Dedim hâlimden şikayetçi bir tavırda. Ayağa kalkarak ateşime baktı.

"Ateşin düşmüş."

Dedi hafif bir tebessümle.

"Teşekkür ederim."

Dedim yere bakarak.