BÖLÜM 11

13.2K 686 354
                                    

Merhaba!

Nasılsınız?

Umarım iyisinizdir.

3 bin okunma olduk!

Birkez daha kitabımı okumaya geldiğiniz için teşekkür ederim.

İyi okumalar <3.

Kapıyı çaldığımızda Akif Bey açtı.

"Kızım, hoşgeldin."

Diyerek bana sarıldı. Ayrıldığımızda Selim abinin çoktan içeri geçmiş olduğunu gördüm. Ayakkabılarımı çıkardım ve beraber salona geçtik. Tekli koltukta Eda Hanım, ikili koltukta Selim abi oturuyordu. Adar televizyon ünitesinin kenarına yaslanmış, ayakta durup bana bakıyordu. Akif Bey ile beraber Eda Hanım' ın karşısındaki ikili koltuğa oturduk. Konuşmayı Eda Hanım başlattı.

"Elbiseni çıkarttın mı?"

Dedi şaşkınlıkla. Eğer üstümdeki kıyafetlere bakılırsa evet. Tam ağzımı açmış birşey söyleyecektim ki Adar konuştu.

"Kendi mi çıkartmış?"

Dedi alay ve ima dolu bir ifadeyle. Dediğinden birşey anlamayarak kaşlarımı çattım ve ona döndüm. Birkaç saniye sonra jeton dank etti.

Olum!

Ben bunu boğarım lan!

Hızla ayağa kalktım ve ona doğru birkaç adım attım. Parmağımı tehditle ona doğru sallayarak konuştum.

"Laflarına dikkat et!"

Dedim bağırmasam da sert çıkan sesimle. Ellerini beline koyarak eğildi ve boyumuzu eşitledi. Aynı zamanda aramızdaki mesafeyi de kısaltarak birkaç santime indirmiş oldu.

"Etmezsem ne olur? Sevgililerine mi söylersin?"

Dedi alayla.

Bu sefer tutmayın beni!

Kafamın dibinden ayrılmadan önce benim bile benden beklemeyeceğim birşey yaptım.

Kafa attım!

Madem böyle şeylerin vardı, niye daha önce söylemiyorsun köpek?!

Ehehhe.

Adar, inleyerek elini burnuna götürdü ve hızla doğruldu. Bense elimi alnıma götürerek okşadım.

Ne burun varmış be, kafam kırıldı!

Mirza abiden kahkaha sesi yükselirken Araz konuştu.

"Abla, sen abime kafa mı attın?"

Dedi ve o da gülmeye başladı.

"Ablan star bebeğim."

Ona öpücük atarak Eda Hanım' a döndüm.

"Kahve dökülmüştü de, ondan Batın verdi."

Eda Hanım hemen ayağa fırlayıp koluma girdi ve beni salonun çıkışına yönlendirdi.

"Gel biz seninle bi konuşalım."

Hızlı hızlı odama çıktık ve kapıyı kapatıp yatağa oturdum. Yanıma da Eda Hanım oturdu.

"Gel anne- kız konuşalım."

"Anne-"

Eda Hanım ufak bir çığlık atıp hemen bana sarıldı. Sonra omuzlarından tutup yerine sabitledi ve konuştu.

"Ne dedin sen? Bir daha söyle!"

"Anne-"

Tekrar çığlık atıp bana sarıldı.

MİNA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin