BÖLÜM 10

13.8K 689 76
                                    


Merhaba güzel insanlar!

Nasılsınız?

Okul nasıl gidiyor?

Medya: Biirleri (Epinight) yakışıklı erkek istedi.

Gözünüz, gönlünüz açılsın!

Kitabıma şans verdiğiniz için teşekkür ederim.

İyi okumalar 🤎.

Kapıyı açtığında her yer siyah-beyaz dizayn edilmişti ve renkler boğmuyordu. Odaya göz gezdirdim. Benim odamla aynı şekilde düzenlenmişti. Sadece renk farkı vardı.

İçeri girdiğimde arkamdan kapıyı kapattı. Yatağın üzerinde ters ve fırlatılmış pijamalar vardı, büyük ihtimalle yemeğe gelmeden önce çıkarmıştı. Masanın üzerinde açılmış test kitabı, fasikül, defter ve kitap vardı. Onun da yemekten önce çalıştığı belliydi.

Kupasını masasının üzerine bırakınca ben de bıraktım. Sadece bir tane sandalye vardı ve biz iki kişiydik. Ben ayakta ne yaptığını izlerken o balkona doğru yürümeye başladı. Benim odamda karşılık gelen yeriyle aynı yerde bulunan tekli koltuğu aldı ve masanın önüne getirdi. O sandalyeye otururken ben de benim için getirdiği koltuğa oturdum.

Ama bu olmaz ki!

Onun boyu benden uzun olmasına rağmen yüksek sandalyede oturuyordu. Koltuk sandalyeden daha alçaktı ve üstüne üstlük ben masaya yetişemiyordum.

Önüne rastgele bir test kitabı aldı. Bana da bir tane verdi. Bir tane de siyah uçlu kalem verdi ve kendi kitabını açtı. Ben de kalemin ucunu ayarlayarak test kitabının kapağını açtım ve hiç çözülmemiş olduğunu gördüm.

Bir iki test çözdükten sonra çoğunun yanlış çıkmasıyla beraber oflayarak kafamı kaldırdım. Batın kahvesini bitirmişti ve bir soru bile çözmeyip kitabın kenarına karakalem çizmekle meşguldü. Merak edip ne çizdiğine baktım.

Bir göz, göz bebeği yerine üçgen ve üçgenin içine bir tane daha göz. Çok güzel görünüyordu. Sıkılarak kahvemi elime aldım ve bir yudum bile alamadan ani gelen hapşurma hissiyle hapşurdum.

Hassiktir!

Elimdeki kupadan kahvenin yarısından fazlası üzerime dökülmüştü. Ben ağzım açık bir şekilde batmış olan elibiseme bakarken kahveyi sinirle masaya bıraktım ve Batın' a bakmadan konuştum.

"Ellerine sağlık!"

Ani gelen 'acaba koltuğa gelmiş midir?' düşüncesi ile ayağa fırladım. Eğer gelseydi büyük ihtimalle geçmezdi. Ama şanslıydım ki gelmemişti. Elbisem gerçek anlamda batmıştı. Birkaç saniye sonra Batın da kalktı.

"Burada bekle, hemen geliyorum."

Dedi ve giyinme odasına gitti.

Sanki gitme gibi bir lüksüm var!

Birkaç dakika sonra elinde düz siyah bir sweatshirt ve siyah eşofman ile geldi. Bana uzatarak konuştu.

"En küçük beden bunlardı."

Diyerek bana uzattı. Ben şaşkın ördek gibi ona bakarken aynı zamanda elindekileri aldım.

"Teşekkür ederim. Şey, tuvaleti kullanabilir miyim?"

Kafasını salladı ve ben arkamı dönüp tuvalete yönelince birşey unutmuş gibi konuştu.

"Temiz havlu al istersen."

MİNA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin