BÖLÜM 14

12.3K 677 410
                                    

Tekrardan selam!

En düşük sınav notunuz ne?

Sınavlar yüzünden sık sık bölüm atamıyorum kusura bakmayın.

Kitabıma şans verdiğiniz için teşekkür ederim.

İyi okumalar 💙.

Merdivenlerden indim ve elimdeki çocukluk albümümle salona girdim.

"Geldimm."

Tekrardan annemin yanına gittim ve bir bacağımın üstüne oturup diğer bacağımı koltuktan sarkıttım.

"Bunlar da abinlerin albümleri, Araz da var."

Diyerek elindeki dört albümü gösterdi. Gülümsedim ve Selim abimin albümünden başladık.

🤎

Yaklaşık iki saat geçmişti ve her fotoğrafın üstünde tek tek durarak tüm albümleri bitirmiştik. Ayağa kalktım ve gerindim.

"Ben, yemeğe kadar ders çalışayım. Yemekte görüşürüz."

"Tamam kızım."

Odaya çıktım ve giyinme odasına gittim. Üzerime siyah eşofman, beyaz oversize düz tişört giydim. Saçlarımı da tepeden rastgele bir topuz yaparak elime telefonu aldım ve yatağa oturdum. Emre' yi aradım.

"Biçız?"

"Biçız? Nasılsın, ne dediler hastanede?"

"Sorma gülüm sorma, senin kankan domuz gribi oldu!"

"Ne?!"

Diye bağırdım. Bu mal nerden kaptı lan?

"Yavaş lan! Si- sevdin kulağımı."

Hafif güldüm ve konuştum.

"Ne yapacaksın? İlaç falanla mı iyileşeceksin?"

"Evet. Ayrıca okulda 1 hafta yokum evde kalmam lazımmış."

"Oha! Bir hafta mı!"

Bir hafta ben ne yaparım okulda tek başıma?

"Bağırıp durma be! Neyse ben gidiyorum anam çağırıyor."

"Tamam yarın arayacağım tekrar."

"Tamam güzelim, görüşürüz."

Telefonu kapattım. Ben bir hafta ne yapacağım?

Kalkıp kapının yanındaki çantama doğru yürüdüm. İçerisinden kalemliğimi çıkardım ve yarınki edebiyat sınavı için çalışmaya başladım.

Bir daha sınava son gün çalışmayacağım!

Kaçıncı oldu ya?

Bir saat kadar çalıştım ve oflayarak kafamı masaya koydum. Birden kafam titremeye başladı.

Kafamı kaldırdığımda titreyenin kafamın değil, masanın üstündeki telefon olduğunu farkettim. Açtığımda bilinmeyen numaradan mesaj gelmişti.

Bilinmeyen: Aşağı in.

Mina: Kimsin lan?

Bilinmeyen: Lan deme lan!

Bilinmeyen: Selim abin ben.

Telefonu hızla kapattım ve koşa koşa aşağı indim. Salona girdim ve tekli koltukta kucağında kediyle oturan Selim abiyi gördüm. Hızla yanına gittim.

"Yaaaa! Çok tatlı!"

Karşısına oturdum ve konuşmaya başladım.

"Alayım mı?"

MİNA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin