Minho:
"Bundan da ye bakalım."
Karşımda oturan üçlüye bakıp gülümsedim. Şuan evde yemek masasın da oturuyorduk. Sabah ki olaydan sonra Jisung ile bir süre dışarıda dolaşıp birbirimiz hakkında konuşmuştuk. Ardından eve döndüğümüzde annem ve Felix ile karşılaşmış ve bizi gelir gelmez hazırladıkları yemek masasına oturtmuşlardı.
Karşımda Jisung ve her iki yanında da annem ile Felix oturuyordu. Jisung, bana 'yardım et' bakışları yolluyordu. Ben ise bu haline sadece gülümseyip izliyordum.
Her iki yanından da küçük ağzına yemek tıkıştırıyorlardı ve şiş yanakları aynı sincaba benziyordu. Onu böyle izlemek hoşuma gidiyordu.
"Bunu da al bakalım."
Annem elindeki mantıyı Jisung'un dolu olan ağzına sokmaya çalışıyordu.
"Anne abartmasan mı?"
"Sen karışma! Zaten geli-ay damadım incecik bir şey, baksana. Neyse ye bakim bunu."
"Anne!"
Ayağa kalktım ve masanın etrafından dolaşıp Jisung'un yanına geldim. Kucağında olan ellerinden birini tutup oturduğu sandalyeden ayağa kaldırdım.
"Ne yapıyorsun?"
"Odamıza çıkıyoruz, yarım saattir Jisung'un ağzına birşeyler sıkıştırıyorsunuz. Çenesi ağrıdı artık."
"Sonko bo holom hoşono gotmoyor? Optol Dolto!"
Yanımdaki beden ağzı dolu olduğu için kelimeleri düzgün telaffuz edememişti. Bu haline kıkırdadım. Bununla bana kaşları çatık bakmaya başlamıştı. Sinirli sincap seni!
"Hyung?"
"Efendim Lix?"
"Şey..."
"Ne?"
"Neyse boşver. Çıkın odanıza siz."
"Felix!?"
"Hyung boşver."
Önüne dönüp ağzına birkaç şey atmıştı. Gözlerimi kısarak ona bakmaya başladım. Bir şey söylemek istiyordu ama tepkimden korkuyordu.
"Seninle sonra konuşacağız Lixie"
"Minho, baban gelince aşağı inin tamam mı? Sizinle ilgili önemli birşey hakkında konuşacakmış."
Gözlerimi Felix'in üstünden ayırıp anneme baktım. Kafamı onaylar şekilde sallayıp Jisung'un elini bırakmadan merdivenlerden yukarı çıkmaya başladık.
Odamıza gelince Jisung elini ellerim arasından kurtarıp kendini yumuşak yatağa kollarını açarak sırt üstü bıraktı.
"Çenem acıyor!"
Gülümseyip yanına uzandım. Kolumu yatağa dayayıp elimi başımın altına koyup onu izlemeye başladım. Elini çenesine atıp söylenerek ovalıyordu.
"Kaç dakika yardım et diye yüzüne baktım. Ama sen anca gülümsedin."
"Çok tatlıydın."
"Tatlımış? Ha! İlk defa bu kadar fazla çenemi oynattım ve yemek yedim. Bir an çenem kopacak sandım."
"Hmm öyle mi sandın?"
Bana bakarak göz devirdi ve doğrulup ellerini omuzlarıma koyup yatağa sırt üstü yatmamı sağladı. Bunu yapacağını beklemediğim için gözlerim şaşkınca açıldı. Halime tekrardan göz devirip kafasını göğsüme koyup yanıma uzandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unexpected/Minsung√
Fanfiction[TAMAMLANDI] Yüzyıl da bir dünyaya gelen Delta, nadiren dünyaya gelen Sigma. Delta beklenmedik bir anda Sigma'nın hayatına girerse ne olur? Ayrıca Sigma ve Delta ilk kızgınlıklarını beraber geçirip aralarına bir mucize katarlarsa? Sigma olan Jisung...