Hayatta ne ile karşılaşacağını kimse bilemezdi. Bunlardan biri ise bendim,Han Jisung. Benliğimi bu yaşıma kadar saklamıştım çünkü ben bir Sigma'yım. Hala anlamıyordum, kendi türümden neden korkuyolardı?
Çok fazla, kendi türüm hakkında araştırma yapmıştım ama hepsinde sonuç aynıydı. Hepsi 18 yaşında ilk kızgınlığa girmeden önce öldürülmüşlerdi. Sigma'nın gücünden mi korkuyolardı? Ama Sigma'nın gücünden hiç bir kitapta bahsedilmemişti. Belki bu yüzdendi korkuları, bilmiyorlardı.
Ailem beni saklıyorlardı. Kendi yaptıkları ilaç sayesinde etrafta özgürce cinsiyetsiz bir şekilde dolaşıyordum. Bu aksine güzeldi. Hiç bir alfa veya beta bana yan gözle bakmıyordu. Tek kötü tarafı vardı o da aşağılanmak.
Bana öyle davrandıklarında içimdeki kurt herkese kendisini göstermek istiyordu. Ben burdayım sizden kat ve kat güçlüyüm demek istiyordu. Ama zavallı sahibini düşündüğünde bundan hemencecik vazgeçiyordu. Bunu yaparsa kendisi ve sahibi de ölecekti.
"Jisung!"
Ellerimi cebimden çıkarıp sesin geldiği tarafa döndüm. Bana koşan alfayı gördüğümde yüzümde istemsizce kocaman bir gülümseme oluştu. Yanıma yaklaştı ve kulağıma eğildi.
"Sigma'm, seni özledim."
Bunu duyunca etrafıma bakmaya başladım. Birinin duymasından korkuyordum. Kimsenin bize baktığını görmeyince önüme döndüm ve kıkırdayarak karşımdaki bedenin göğsüne vurdum. Ardından yakasından tutup bana eğilmesin sağladım ve kulağına fısıldadım.
"Bunu yapmayı bırak Alfa'm. Birisi bir gün duyacak."
"Korkma ben seni korurum."
Geri çekildiğimde gülümsedi ve kolunu omzuma atarak okulun içine yürümeye başladı. Evet, benim tek -ailem hariç- Sigma olduğumu bilen kişiydi. Ve ayrıca benim Alfa'm dı. İkimiz beraber mühürlenecektik ve bu ülkeden ayrılacaktık. Bunu daha küçükken karar vermiştik.
Onunla Ortaokul başlarında tanışmıştım. Okulun ilk günü ilacımı almayı unutmuştum ve istemsizce feromon salgılamıştım. Neyseki annem ilacımı almadığını anlayıp yan komşumuzun çocuğu olan Sang Min'e ilacı verip bana götürmesini istemişti. Sang Min de okulun alt katından gelen feromon kokusuyla beni bulmuş ve hemen bana vermişti. O gün ölesiye korkmuştum. Ya öğrenselerdi? Ailem beni kaç kere tembihlediği halde yapmıştım.
Okulun alt katında soyunma odasının kabinlerinde ona sarılarak saatlerce ağlamıştım. O günden sonra yanımdan hiç ayrılmamış, çantasında yedek ilaç bile taşımıştı. Gerçekten onu seviyordum. Hatırladığım şeylerle kafamı Sang Min'e çevirdim. Yan profili gerçekten güzeldi. Gülümseyerek parmak uçlarımda yükseldim ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Bununla olduğu yerde durdu, haliyle bende durmuştum.
"Bu neydi şimdi?"
Omuz silkerek kocaman gülümsedim. O da gülüşüme karşılık verip kulağıma eğilip konuşmuştu.
"18 yaşına girmene neredeyse 2 haftadan az bir süre kaldı. Sakın beni kışkırtma bebeğim."
Kulağımı öperek benden uzaklaştı. Bende utangaçça onu kendimden ittim ve arkama bakmadan yürümeye başladım. Arkamdan güldüğünü anlamıştım. Sınıfa girinmeden önce lavaboya gitmeye karar vermiştim. Lavaboya girdiğimde içimdeki kurt hareketlenmeye başlamıştı. Neden böyle davranıyordu?
"Neden böyle davranıyorsun?"
Kendi kendime sessizce fısıldadım. İçimdeki kurt ordan oraya kıpırdanıyor, kuyruğunu sallıyordu.'Delta! Delta! Delta!' kurdumdan duyduğum şeyle dona kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unexpected/Minsung√
Fanfiction[TAMAMLANDI] Yüzyıl da bir dünyaya gelen Delta, nadiren dünyaya gelen Sigma. Delta beklenmedik bir anda Sigma'nın hayatına girerse ne olur? Ayrıca Sigma ve Delta ilk kızgınlıklarını beraber geçirip aralarına bir mucize katarlarsa? Sigma olan Jisung...