Jisung:
Sabah uyandığımda bedenimi çok yorgun hissediyordum. Dün yaşadıklarım gerçekten beni bedenen ve mental açıdan yormuştu.
Yataktan yavaşça ayağa kalkıp ayaklarımı yere sürterek odamdaki banyo girdim. Sabah rutin işlerimi zorda olsa halledip çıktım.
"Hey Sigma. Sana da günaydın."
Her zaman kurdum bunu bana söylerdi ama bugün hiç bir tık yoktu.
"Dünkü olay için benimle konuşmuyorsan özür dilerim çok kırıcı davrandım."
Yine hiç bir tık yoktu. Endişelenmeye başlamıştım. Neden cevap vermiyor?
"Hey sana diyorum Sigma. Hadi lütfen cevap ver bana. Hadi! Bak endişeleniyorum! Ağlamamı sevmezsin sen hadi!"
"Jisung? Niye bağırıyorsun?"
Annem odama girip yanıma geldi. Ellerini yanaklarıma götürüp gözyaşlarımı sildi.
"A-anne Sigma? Benimle iletişim kurmuyor?"
"Ne?"
"A-anne ona çok kötü şeyler söyledim dün. Bu yüzden mi? Gitti mi? Ama... ama ona dediklerim bir anlık sinirleydi. Ben onları ona demek istemedim."
"Jisung...bebeğim. Ağlama! Bak kurdun geri gelecek ama biraz kafanı dinlemeni istemiştir belki. Hm?"
Annemin yüzüne baktığımda o da endişeli gözüküyordu.
"Anne okula gitmek istemiyorum."
"Sen nasıl istersen. Hadi gel kahvaltı yapalım."
Kafamı onaylar şekilde salladım. Aslında hiç iştahım yoktu annemi kırmamak için ağzıma bir kaç şey atabilirdim.
°
Kahvaltıyı yaptıktan sonra tekrardan odama çıkmıştım. Yatağa yatıp kurdumla konuşuyordum ama hiç bir sonuç yoktu.
"Bak bugün ilacımı içmedim. Sen konuşana kadar da içmeyeceğim. Lütfen konuş benimle. Korkuyorum, yalnız bırakma beni."
Tekrardan gözlerim dolmuştu. Sanki o konuşmayınca, hissedemeyince kendimi hiçlikte kaybolmuş gibi hissediyordum.
"Biraz dışarı çıkmaya ne dersin? Çok güzel olur."
Yataktan ayağa kalkıp banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkayıp biraz olsun kendime gelmiştim. Gözlerimin içi kıpkırmızıydı. Göz altlarım da torbalar oluşmuştu. Aşırı çirkin gözüküyordum.
Derin bir nefes alıp banyodan çıktım. Boy aynasının karşısında geçip üstümdekileri inceledim. Sade bir eşortman takımı vardı. Bence dışarı çıkmak için gayet uygundu. Hızlıca odamdan çıkıp merdivenlerden aşağı indim.
"Anne ben birazcık dışarıda dolaşacağım!"
Anneme bağırırken portmantodaki montumu alıp giydim. Şapkasını da kafama geçirip ayakkabılarımı giymeye başladım.
"İlaçlarını almayı unutma!"
"Tamaaammm."
Almayacaktım. Kurduma almayacağım diye söz vermiştim. O benimle konuşana kadar ağzıma bile sürmeyecektim.
Ayakkabılarımı da giydikten sonra kendimi evden dışarı attım. Evden çıkmam ile yüzüme vuran soğuk havayla ürpermiştim. Derin bir enfes alıp soğuk havayı içime çektim. İyi gelmişti, en azından biraz olsun iyi hissettirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unexpected/Minsung√
Fanfic[TAMAMLANDI] Yüzyıl da bir dünyaya gelen Delta, nadiren dünyaya gelen Sigma. Delta beklenmedik bir anda Sigma'nın hayatına girerse ne olur? Ayrıca Sigma ve Delta ilk kızgınlıklarını beraber geçirip aralarına bir mucize katarlarsa? Sigma olan Jisung...