Jisung:
Kalçamdaki ve boynumdaki sızıyla gözlerimi yavaşça açtım. Ardından kollarını belime sarmış bir şekilde yatan yanımdaki bedene baktım. Onu görmemle dün olanlar film şeridi gibi gözümün önünden geçmişti.
Evet mühürlenmiştik, ama nasıl olduğunu hala bilmiyordum. Hemde yaşıt olmadan ilk kızgınlığımı geçirmiştim. Garipti.
"Bakıyorum çok huzurlusun."
İçimden sessizce kurduma konuştum. Kurdum bir köşeye sinmiş huzurla kuyruğunu sallıyordu. Ayrıca içimde birini daha hissediyorum...Minho'yu. Uyumasına rağmen o da huzurluydu.
Elimi yavaşça havaya kaldırıp karşımdaki bedenin gözünün önüne düşen saçlarını geriye ittim. Yaptığım hareketle kafasını sürterek göğsüme getirdi ve belimi daha da sıkı sarmaladı.
Gülümsedim ve elimin arasındaki saçlarını okşamaya başladım. Kızıl saçları güzeldi. Yüzüne de çok yakışıyordu. Bir kaç dakika sonra Minho kafasını kaldırarak baygın gözlerle bana bakmaya başladı.
"Günaydın."
Dediğimle Minho hiç bir tepki vermemişti. Hala yüzüme bakmaya devam ediyordu.
"Sabahın bu saatin de nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun?"
Dediğiyle utanıp kıkırdamıştım. Ne oluyor sana Jisung?
"Acıyor mu?"
Boynumu göstererek konuştu. Hafif bir sızı vardı ama o kadar acımıyordu. Tek fazla acıyan yer kalçamdı. Ama bunu söylememe gerek yoktu.
"Hayır fazla acımıyor."
"Hmm anladım. Bana kızmadın değil mi? Yani seni mühürlediğim için?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım. Elimi yanağına koyup okşadım. Bununla kedi gibi mırıltılar çıkartıp yanağını elime sürtüyordu. Dışarıdan biri onu görse Delta demezdi.
"Hayır kızmadım, kızamamda. Ben...ben istedim beni mühürlemeni."
Gülümseyerek konuştum. O da gülüşüme karşılık verip boynuma kafasını soktu. Sızlayan mühür yerimde hissettiğim yumuşak dokunuşlarla gözlerimi kapadım. İyi hissettiriyordu.
"İyi hissediyorsun."
"Hmhm."
Onaylayan mırıltılar çıkardım. Bir süre daha yaptığı harekete devam etti. Ardından geri çekilip yüzüme bakmaya başladı.
"Öpebilir miyim?"
Dudaklarıma bakarak konuştu. İzin istemesi hoşuma gitmişti. Gülümseyerek kafamı onaylar şekilde salladım. Beklenmeden dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Bir kaç saniye sonra ayrılıp alınlarımızı birbirine yasladı.
"Minho?"
"Hm?"
"Şimdi ne olacak?"
Alnını alnımdan ayırıp yüzüme baktı. Ellerini yanaklarıma koydu ve okşamaya başladı.
"Korkma. Sana kimse hiçbir şey yapamaz."
"Ama dışarı çıktığımda herkes benden korkacak. Benden uzaklaşacaklar. Türümden korkuyorlar Minho."
"Alışacaklar. Senin kimseye zararın olmadığını anlayacaklar."
"Ama..."
Dudaklarımı öpmeye başlamasıyla sözüm yarıda kesildi. İçimde korku, endişe ve bunların ardında bir çok duyguyu vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unexpected/Minsung√
Fanfiction[TAMAMLANDI] Yüzyıl da bir dünyaya gelen Delta, nadiren dünyaya gelen Sigma. Delta beklenmedik bir anda Sigma'nın hayatına girerse ne olur? Ayrıca Sigma ve Delta ilk kızgınlıklarını beraber geçirip aralarına bir mucize katarlarsa? Sigma olan Jisung...