Felix:
Şuan Hyunjin ile buluşmuş onun önerdiği bir pastaneye gelmiştik. Pastanenin sahibi ikinci annesi olarak gördüğü Min-si Teyze'sininmiş. Gerçekten kadın çok cana yakındı ve benimle tanıştığı gibi öpücükler boğmuştu. İlk defa böyle birisi ile karşılaşmıştım ve temas seven birisi olarak bunu sorun etmemiştim. O da benim gibi baskın bir Omega'mış ama mühürleneceği sevdiği adam ondan kaçıp gitmiş. O günden beri kimse ile olmamış, mühürlenmemiş.
Bu gibi özel konuyu beni tanımadan paylaşması garip gelmişti. Bu soruyu sorduğumda ise 'Hyunjin'in sevdiği, güvendiği kişiye bende güvenirim.' cevabını almıştım.
"Beğendin mi?"
Karşımdaki bedene dönüp gülümsedim. Min-si Teyze'nin yaptığı krem şantili pasta yemin ederim hayatım da yediğim en güzel pasta olabilirdi. Burada yapılan her tatlıyı Min-si Teyze kendisi yapıyormuş. Bunu öğrendiğim de şaşırmıştım. Müşterisi çoktu ve bu kadar şeyi bir gün de yapması büyük bir işçilik gerekiyordu.
"Çok güzel, bayıldım. Min-si Teyze artık favorim."
Gülümsedi ve sandalyesini hızlıca yanıma çekmişti. Ne olduğunu anlamadan dudağıma yaklaşıp öpmüştü. Bir kaç kez çekiştirerek benden uzaklaştı.
"Bu da 77. öpücüğümüz güzelim."
Gözlerimin ışıldadığına yemin edebiliridim. Ben bir süre sonra saymayı bırakmıştım ama o.... Tam cevap vereceğim sırada burnuma dolan okyanus kokusuyla kafamı yanıma çevirdim.
"77. öpücük?"
Karşımda gördüğüm iki bedenle gözlerim şaşkınca açıldı. Yanımdaki Hyunjin'i dirseğimle dürttüm.
"Ben Hyung'umu oyalayacağım kaç."
Sadece onun duyabileceği şekilde konuşmuştum. Yavaşça ayağa kalkarak Hyung'umun önüne geçtim.
"Hyung...şey merhaba?"
Elimi kararsız şekilde havaya kaldırdım. Yanında ki Jisung Hyung bana sıçtın bakışları yolluyordu.
"Felix, siz de mi buradaydınız. Benim miniğimin canı Cheesecake çekmişti. Tesadüfe bak ki sizinle karşılaştık. Merhaba Hyunjin?"
Jisung karnına tutarak boş sandalyelerin birine Hyung'um ile oturmuştu. Minho Hyung hala hiç bir tepki vermiyordu. Hyunjin ile birbirlerinin gözlerinin içine bakmış, duruyorlardı.
"Minho~ Bebeğimize Cheesecake sipariş et. Limonlu olsun ve....şey vişneli de istiyorum."
Jisung Hyung, Hyung'umun kolunu çekiştirerek konuştu. Ama Hyung'um hiçbir tepki vermiyordu.
"Minho!"
Bağırmasıyla, yanındaki beden anında kafasını ona çevirmişti.
"N'oldu?"
"Sen bizi dinlemiyor musun? Miniğimle açım ben! Bize hemen cheesecake sipariş et! Çabuk!"
"T-tamam."
Anında sandalyeden kalktı. Jisung Hyung arasına yaslanarak bize bakıp gülümsedi.
"77. öpücük ne?"
"Birbirimizi ne kadar öptüğümüzün sayısı."
"Wuahh çok tatlı."
Masaya kollarını dayayıp avuçlarının içine yüzünü alarak bize bakmaya başlamıştı.
"Hyunjin! Error mu verin? Konuşsana!"
"Kocana çok tilt oluyorum. Ne var kardeşini öpüyorsam?"
"O çok kıskanç. Arada kendi bebeğinden beni kıskanıyor. Kalın kafalı o!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unexpected/Minsung√
Fanfiction[TAMAMLANDI] Yüzyıl da bir dünyaya gelen Delta, nadiren dünyaya gelen Sigma. Delta beklenmedik bir anda Sigma'nın hayatına girerse ne olur? Ayrıca Sigma ve Delta ilk kızgınlıklarını beraber geçirip aralarına bir mucize katarlarsa? Sigma olan Jisung...