3 hafta sonra:
Jisung:
Şuan boy aynasının karşısında öncekinden daha şiş karnımı okşuyordum. Bu kısa zaman da miniğim çok hızlı büyüyordu. Çoktan 5 haftalık olmuştu bile...
Bugün kontrolden sonra eve geldiğimiz gibi banyoya girmiştik. Ama Minho beni önden çıkarıp kendisi banyoda kalmıştı. Neden böyle davrandığını muhtemelen tahmin ediyordum. Kızgınlıktaydı ve benimle cinsel yönden fazla temas kurmak istemiyordu. Kendi kendine halletmeye çalışıyordu. Ama böyle yaptıkça beni çok üzüyordu. Ben onun eşiydim yani ona, hamile olsam da yardım edebilirdim. Hem bunun üstüne üstlük kurdumla olan iletişimimiz gün gittikçe azalıyordu. Uykum var diye bir kenara çekilip beni bırakıp gidiyordu. Ama bunu fazla umursamıyor, hamile olmama veriyordum.
Yavaş adımlarla banyoya ilerledim. Kapının önüne gelince birkaç kez tıklatıp hızlıca içeri girmiştim.
"Jisung?"
"Ne yapıyorsun? Sıkıldık seni beklemeden?"
Duşa kabine daha çok yaklaşıp elimi buhar olmuş cama koydum. Açıp açmamak arasında gelip gidiyordum.
"Jisung az sonra geleceğim bebeğim. Şuanlık işim var."
"Kızgınlıktasın biliyorum ama bu yüzden beni kendinden uzaklaştırma."
"Senden uzaklaşmıyorum ben, sadece size zarar vermekten korkuyorum."
Dudağımı büzüp gözlerimin dolmasını engelleyememiştim. Burnumu çekip hızlıca duşa kabinin kapısını açıp Minho'nun beline sarılmışım. Beklemediği hamle ile ilk önce afallamış ardından karşılık vermişti. Kuruttuğum saçlarım tekrardan ıslanmış, üstümde ki kıyafetler sırılsıklam olmuştu.
"Jisung hadi çık lütfen?"
"Hayır istemiyorum."
"Jisung lütf-"
"İstemiyorum dedim!"
İrislerimi, irislerine sabitledim. Sinirlenmiştim, beni yanında istememesi çok sinir bozucuydu.
"Şhh ağlama."
Burnumu çekip kafamı ıslak göğsüne yasladım. O da ellerini saçlarıma götürmüş, yüzüme düşen saçlarımı yukarı itiyordu.
"Yardım etmek istiyorum."
"Bebeğim, hadi çıkalım artık. Üşüyeceksin?"
Beline daha sıkı sarıldım. Beni aniden kucağına almasıyla hiçbir tepki vermedim. Ne kadar ısrar etsem de kabul etmeyecekti. Canımın yanmasını istemiyordu ama bana o böyle davrandıkça kalbim acıyordu. Ben onun eşi, mühürlüsü değil miydim? Herşeyi kendisi mi halletmesi gerekiyordu?
Banyodan çıktıktan sonra beni yavaşça yatağa oturtmuş, önümde eğilerek yüzümü elleri arasına almıştı. Gözlerimi hızlıca kaçırıp o hariç heryere bakmaya başlamıştım.
"Hadi üstünü değiştirelim."
"Sen git! Ben değiştiririm."
Onu umursamadan ayağa kalkıp gardıroba ilerleyip birkaç parça kıyafet çıkardım. Beni izlediğini hissediyorum, onu yeniden umursamayarak hemen üstümü değiştirip tekrardan yatağa geçtim ve yan bir şekilde yatıp örtünün altına girdim.
"Bastırıcı almaya devam et Minho! Tamam mı?"
Çekmecenin açılma sesini duyunca seslice konuştum. Ardından elimi karnımda dolaştırıp dolan gözlerimi sıkıca birbirine bastırdım. Acaba beni yetersiz mi buluyordu ki? Tamam, canımın yanmasını istemiyordu ama o bastırıcıları tükettikçe kendi kurdunun canını yakıyordu. Ve bu ikinci kızgınlığıydı şimdiden bunları tüketiyorsa kurdu ona küsebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unexpected/Minsung√
Fanfiction[TAMAMLANDI] Yüzyıl da bir dünyaya gelen Delta, nadiren dünyaya gelen Sigma. Delta beklenmedik bir anda Sigma'nın hayatına girerse ne olur? Ayrıca Sigma ve Delta ilk kızgınlıklarını beraber geçirip aralarına bir mucize katarlarsa? Sigma olan Jisung...