12. Bölüm - Solmuş Çiçekler

1K 71 74
                                    

Hepinize keyifli okumalar dilerim bebeklerim. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum.

#Bölüm Şarkıları#

Alec Benjamin, Let Me Down Slowly

Mithat Can Özer, Ateş Böceği

*
*
*
*
*
"Burası dünya güzel kızım. Mezarlıkta yaşayanların olduğu, nefes alanların ölü sayıldığı yer."

Herkesin bir geçmişi vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Herkesin bir geçmişi vardı. Bazılarının üstüne basıp geçtiği, bazılarının altında kaldığı bir geçmişi herkesin olurdu. Geçmiş çoğu kişi için pişmanlık ve acı doluyken, kimisi için mutluluk doluydu. Asla iyi bir şekilde anacağım bir geçmişe sahip olacağımı düşünmemiştim. Her arkama baktığım da geçmişimin bir yük gibi sırtıma bineceğini hep bilmiştim.

Aldığım kararların, yaptığım şeylerin geçmişime kötü etki edeceğini, gelecekte beni zehirleyeceğini biliyordum ama ne yapmaktan geri kalmıştım ne de yaptığım için isyan etmekten.

Fakat geçmiş geçmişti benim için her zaman. Evet, geçmişte hatalarım vardı, gelecekte etkisi devam da ediyordu; ama geriye bakarak ileriye adımlamak mümkün değildi. Kafamı geleceğe çevirmiş, geçmişi unutmak ister gibi anmamıştım. Kendimi geçmişten zor da olsa kurtarmıştım.

Ben geçmişle, gelecek arasındaki seçimi ölümle yüz yüze geldiğim gece yapmıştım.

Öylesine bir gece tanıştığım biri demişti ki: Geçmişinin üzerinden geçmekte, altında kalmakta senin elinde.

O günü hatırlıyordum. O geceydi, o kâbustan beter olan geceydi. Kâbuslardan korkardım ama o gece öğrenmiştim ki gerçek hayat en kötü kâbustan bile daha beterdi. O günden beri kâbuslardan korkmuyordum.

Ağlamıyordum, içim isyan ediyordu ama ben o gece bir damla yaş bile akıtmamıştım. İçim yanıyordu ama dışım buz kesmişti. Ellerim oturduğum kayalıkta, ayaklarım denize bakan uçurumdan aşağı sallanıyordu. Nefes alıp almadığımı bile bilmediğim o geceye dair hatırladığım tek şey o adamın bana söylediği sözdü.

Bunu bana kimin söylediğini hatırlamıyordum çünkü yüzüne hiç bakmamıştım. Yanıma birinin oturduğunu, o konuşmaya başladığın da fark etmiştim. Bunu söylemiş ve çok beklemeden kalkıp gitmişti. Nasıl biri olduğunu hep çok merak etmiştim ama dönüp yüzüne bakmadığım için mutluydum. Baksaydım kaçacağım insanlar listesine bir kişi daha eklenmiş olurdu. Sadece söylediğini bilmiş, kötü hissetsem de umursamamıştım.

Bir uçurumun dibindeyim ama onun söylediği sözle bir kez daha uçurumun kenarına getirilmiştim. O an bana yaşattığı ikilem ya bu uçurumdan atla ya da kalk devam et, olmuştu. Yüzümde ne görmüştü, bakışlarımdan ne anlamıştı bilmiyordum ama o gece bana ölümü sunabilecek kadar ileri gitmişti. O gece bende, ölüme gidecek kadar nefret etmiştim hayattan.

Yanlış KaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin