24. Bölüm - Eve Giden Yol

812 72 75
                                    

Yeni bölüme hoş geldiniz bebeklerim.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, keyifli okumalar.

#Bölüm Şarkıları#

SeksenDört, Kendime Yalan Söyledim

Batu Akdeniz, Eksik

*
*
*
*
*

"Sen düne geçmiş mi diyorsun?

- Aradan ne kadar zaman geçtiğinin ne önemi var ki? Yalnızca sığ insanlar bir duygudan kurtulabilmek için yılların geçmesine ihtiyaç duyar. Hayatının kontrolünü elinde bulunduran biri, kendine kolaylıkla bir mutluluk icat edebileceği gibi acılardan da kolaylıkla kurtulmayı bilir. Kendimi duygularımın insafına bırakmak istemiyorum. Duygularıma hakim olmak, onları kullanmak, onlardan haz almak istiyorum."

- Dorian Gray'in Portresi

"Herkes bin parçaya ayrılır ve geçmiş bin bir parça eder insanı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Herkes bin parçaya ayrılır ve geçmiş bin bir parça eder insanı."

(Yazar'dan)

5 Yıl Önce...

Her hikâyenin bir sonu vardı, her yarının bir geçmişi. Geçmişi güzel anlatmaz kimse, gülümser hafifçe yaşarken ama üzerinden zaman geçtiğinde ağlar o gün için. Öyle bir gündü bugünde; yaşarken gülümseten, üzerinden zaman geçtiğinde ağlatan ve öldüren.

Güllerin dikeni olmasaydı sevmezdi bu kadar insan, dikenleri olduğu için sevdiler, diyordu bir kız içinden. Sen, beni dikenlerime rağmen sevmedin, sen beni onları söküp attığındaki halimi sevdin. Ve bütün dikenlerim yere döküldüğünde sen kusurlarım için benden nefret ettin. Dikensizliğinden vurdun dikenlerini kopardığın gülün.

Suçlu gül mü yoksa sen misin?

Bir cevap bulamıyordu kız, düşündükçe çıldıracak gibi oluyordu.

Suçlu dikenlerinin ondan koparılmasına izin veren gül müydü? Oysa gül kendinden olanlardan vazgeçerek aşkı için fedakârlık yapmıştı. Kimse güle gün gelip yaptığı fedakârlıklardan asılacağını söylememişti. Bilse gül izin verir miydi insanların onu incitmesinler diye büyüttüğü dikenlerin ondan sökülüp alınmasını? Bilse inanır mıydı sevgiye?

Kız daha fazla dayanamayacağını hissedip yataktan kalktı.

Düşünmek zarar verirdi, vermişti, veriyordu.

Yatağından ayaklanıp odasındaki aynanın karşısına geçti. Kendi haline bakarken alayla güldü yavaşça, ardından bir çiçek gibi soldu gülümsemesi. Gözaltları mosmordu, kısa saçları dağılmıştı. Güçlü kızdan iz yoktu yüzünde, aksine ona bakan biri ilk güçsüz derdi ona. Yüzünün rengi hem hasta olmasından hem de düşüncelerinden ötürü kaçmıştı. Elini saçlarına götürdü, düzeltmeye çalıştı ama daha da dağıldı, birbirlerine girdi saçları.

Yanlış KaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin