28. Bölüm - Boya Paleti

816 74 110
                                    

Yeni bölüme hoş geldiniz aşklarım, keyifli okumalar.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

#Bölüm Şarkıları#

Evden Uzak, Neden Diye Düşünmekten

Sena Şener, Sevmemeliyiz

*
*
*
*
*

Bir fırça al, palete batır. Renklere bula fırçayı ve sonra sür ruhuna. İnsanlar gelecek, senin rengarenk boyadığın ruhunun boyalarını sökecek. Siyaha döndüğünü düşüneceksin, bunu sana kötü diye kabul ettirecekler ama unutma; siyah da bir renktir. Sadece diğerlerinden biraz daha koyu diye onu kötü lanse eder insanoğlu.

Sen rengarenksin, sen muazzam bir tabloyu gerçek yapan renklersin.

Renklerini senden çalacaklar ama boya sonsuzdur. Palette daima renkler vardır. Fırçanı çalacaklar, ellerin fırça olabilir. Ellerin bir sanatkarın ruhuna sahip.

Renklerinden korkacaklar, onlar renksizliği kural edinmiş.

Sen tek bir renge ve bedene ait değilsin. Sen özgür bir ruhsun ve kalbinde her rengi taşıyorsun. Bazen bir renk baskın gelebilir ama unutma, senin kalbin her rengi taşıyor.

Sen umutsun, her rengin ayrı bir umut.

Sen kazanacaksın, en kaybettiğin anlarda bile.

Kocaman bir aile de doğdum, çevrem hep kalabalıktı ve ben o kalabalıkta çok yalnızdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kocaman bir aile de doğdum, çevrem hep kalabalıktı ve ben o kalabalıkta çok yalnızdım. Kim yalnızlığımın ellerinden tuttuysa, kalbim patlayacak kadar çok sevdim o kişiyi.

Kalbimin etrafı insanlarla doluydu, kalbimin içi bomboş. Kalbime kim girdiyse, en çok onu sevdim. Ben sevgime hiç ihanet etmedim ama bir gün kalbime girenler, yalnızlığımın elinden tutanlar bana ihanet etti.

Gözlerimi kapadım, görmezsem gerçek olmaz sandım. İhanet gerçek ve ben acısını kalbimin derinlerinde hissediyorum. Kalbime gömdüğüm, toprağın altında yatan o duygu Doğu'ya sarılırken dallanıyor, kök salıyor kalbime. Gözlerimi kapasam da, yok sayamayacağım kadar gerçek hissi. Fiziksel olarak canım yanmıyor ama canı yanan on dokuz yaşım ben Doğu'ya sarılırken karşımda durmuş, bana dolu gözlerle bakıyor.

On dokuz yaşım, tam karşımda şimdi. Doğu'ya yasladığım başımın hemen ilerisinde duruyor, gözleri her an daha çok doluyor. Çocukluğum geçse karşıma ona dönmez dilim sanıyordum, on dokuz yaşıma dönmüyor dilim. Çocukluğuma umut aşılayabilirim, çünkü devamında kurtulacak biliyorum; ama, on dokuzuma umut aşılayamıyorum. Çünkü biliyorum, asla o hissettiklerinden kurtulamayacak. Yirmi beş yaşında bile kurtulamadı.

Yanlış KaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin