yolculuklar ve yataklar söylemek istemediklerini söyletir.
-
Epey geç bir saat olmalıydı. Gözlerimi hafifçe araladım, sanki bir şey beni uyandırmıştı. Arabanın camları buğuluydu ve hava çok karanlıktı. Koltuğa yaslanıyorum sanmıştım ama başımı koyduğum yer düzenli bir şekilde inip kalkıyordu. Gözlerimi kırpıştırdım ve kafamı toplamaya çalıştım. Saçlarımın arasında gezinen parmakları yeni hissedebilmiştim. Arabanın hareket hâlinde olduğunu fark ettim ama sürücü koltuğu boştu. Neler olduğunu hâlâ idrak edememişken panikle olduğum yerden doğrulmaya çalıştım. Saçlarımda gezinen parmaklar başımı sıkıca tuttu ve ayaklanmamı engelledi. Ağzımdan bilinçsizce "Kuzey?" diye acı dolu bir sesleniş kaçtı. Yanımda en son o vardı. Beni tutan o olmalıydı. Dikiz aynasından görmeye çalıştım ama karanlık bir suretten fazlasını göremedim. Arabanın ön camı da buğuluydu ama sanki bir şeye çarpacakmışız gibi geliyordu. "Kuzey neler oluyor? Bırak beni de arabayı durdurayım." diye telaşla konuştum. Kalbimin atışını kafamın içinde duyabiliyordum. Korkudan kafayı yemek üzereydim.
Gözlerimi kapattım. Geri açtığımda Kuzey sürücü koltuğundaydı ve direksiyonu tutuyordu. Yanıma baktım. Beni tutan kişi gitmişti. Serbesttim. Araba hâlâ hareket ediyordu ama çok hızlıydı. Ön koltukların kenarlarına tutundum. Korkum devam ediyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum. "Kuzey! Arabayı durdur lütfen. Çok hızlı sürüyorsun." dedim. Soğuk terler atmaya başlamıştım. Başım dönüyordu ve tiz bir ses kulağımı çınlatıyordu. Kuzey ifadesiz suratıyla bana baktı. Sonra yola geri döndü. "Tarih tekerrür eder." dedi. Gaza daha da çok bastı. Karşıdan gelen iki büyük araba farı gördüm ve çok sesli bir korna sesi duydum. Gözlerimi kapattım.
Açtığımda bu kez yol kenarındaydım. Kuzey'in arabanın içinde bir kamyona doğru hızla sürdüğünü görüyordum. Az önce arabanın içinde ben de vardım oysaki. Ellerimle oraya doğru uzandım "Kuzey!" diye bağırdım ama sesim çıkmadı. Ona bir şey olacak diye ağlamaya başladım ama iki araba hâlâ çarpışmak üzere birbirlerine doğru gidiyorlardı. Korna sesi kulağımı tıkadı. Yere değen elimle çimenleri çekiştirdim. Sesim çıkmıyordu ve hareket de edemiyordum. Öylece izliyordum. Sonra Kuzey'in gülümsediğini gördüm. Tam iki araba birbirine gireceği sırada sarsılarak uyandım.
Yerimde zıpladığımda iki kol beni sıkıca tutup koltuğa sabitledi. Gözlerim bulanıktı ve göremiyordum. O tiz ses de kulağımda çınlamaya devam ediyordu. Yanağıma ve alnıma çıkan soğuk bir el hissettim. "Nefes al Deniz, nefes al." diye sakin bir ses duydum. Nefes almayı unuttuğumu fark ettim. Peş peşe derin nefesler aldım. Kaburgalarım çatlayacakmış gibi hissediyordum. Göğsüm inip kalkıyordu. Gözlerimi birkaç kez kapayıp açtım. Karşımdaki kişi biraz daha seçilir olmuştu. "Kuzey?" diye sordum. Sesim sonlara doğru yok olmuş, havaya karışmıştı.
"Benim, sakin ol iyisin. Rüyaydı." dedi. Ona doğru atılıp boynuna sarıldım. Bir süre bekledi. Sonra o da sırtımdan tutarak bana sarıldı. Ellerini tıpkı rüyamdaki gibi saçlarıma çıkardı. Yavaşça okşadı. Kafamı boyun girintisine yerleştirdim. Yavaş yavaş toparlanıyordum. Rüya beni o kadar etkilemişti ki onu bırakmak istemiyordum. Bıraksam elimden kayar, başına bir şey gelir diye korkuyordum.
Birkaç dakika geçtikten sonra beni kendinden ayırdı. Suratıma dikkatle baktı. Sandığımdan daha sakin bir ifadesi vardı. Sanki her gün birinin uyku terörü yaşadığını görüyormuş gibiydi. Saçlarımı yüzümden çekti. "Ne gördün de bu kadar korktun?" dedi. Konuşamadım. Sanki gördüklerimi dillendirirsem gerçek olur gibi bir batıl inanca kapıldım. Rahatsız olur mu diye hiç düşünmeden tekrar ona sarıldım. Anlayışlı bir şekilde karşılık verdi.
Ön koltuklar boştu. Hafifçe geri çekilip "Serkanlar nerede?" diye sordum.
"Otele geldik, resepsiyondalar. Ben de valizleri almak için seni uyandıracaktım ki sen zaten kendin uyandın." dedi. Gülümseyip kafamı salladım ve ondan tamamen ayrıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
elma sevenler derneği. (bxb)
General Fiction"Uzun yıllardır konuşmadım." - Sinema televizyon öğrencisi olan Deniz dönem ödevine konu bulması için arkadaşı Serkan'dan yardım ister. Serkan ise onu yazarlık yapan kardeşiyle tanıştırmayı teklif eder. Böylece Deniz, hiç tanımadığı yazardan hikayel...