bana eskileri hatırlatma.
-
Neler olduğunu çok hatırlamıyordum. Kalktığımda kendimi hemen yanında penceresi olan bir yatakta buldum. Beyaz perdeyi yavaşça aralayıp dışarı baktım. Hava kapalı olmasına rağmen ışıktan dolayı gözlerimi kıstım. Bu açıdan pek bir şey göremiyordum. Gri bulutları ve karşı kaldırımın bir kısmını ancak seçebiliyordum. Perdeyi bıraktım ve nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Tavana gözlerimi diktim. Şu karanlıkta parlayan yapışkanlı ve fosforlu yıldızlardan vardı. İstemsizce gülümsedim. Yattığım yerden odanın içine baktım. Burası bir çocuk odasıydı.
Birden hatırlayıverdim. Dün gece Kuzey'in hikayesi bitince dilim tutulmuştu. Onu anlamakta zorlandığım gibi artık dinlemekte de zorlanıyordum. Tıpkı Binbir Gece Masalları'ndaki gibi bana hikayeler anlatıyordu. Bunlar gerçek mi kurgu mu anlamıyordum. Ne var bunda anlaşılmayacak diye kendime kızıyordum. Serkan'ı da çok tanımadığımdan ona da teyit ettiremiyordum. Ekin gerçekten var mıydı? Ya Ayla denen kız? Peki Kuzey gerçekten hiç mi konuşmamıştı ailesiyle? Bunların gerçek olup olmadığını ona sorduğumda sanki hiçbir fikri yokmuş gibi davranıyordu.
Dün gece hikayesini dinledikten sonra konuyu kapatmıştık ve üzerine konuşmamıştık. Ardından tıpkı onun sevdiği gibi romantik bir film izlemiştik ve film boyunca içtiğim biraların ardı arkası kesilmemişti. Bu yüzden olsa gerek dün geceye dair izlediğimiz filmin sonu da içinde olmak üzere pek çok şeyi hatırlamıyordum. Muhtemelen şimdi uyuduğum yatak da Kuzey'in odasındaydı. Bana bahsettiği gibi pencereden karşı kaldırımı görebiliyordum.
Yavaşça doğruldum. Midem bulanıyor ve başım ağrıyordu. Suratımın şişkin olduğunu hissedebiliyordum. Ağzım kurumuştu ve kendimi iğrenç hissediyordum. Hatta ciğerimden gelen bir yanıklık hissi de vardı. Sanıyorum ki dün gece birkaç dal da sigara içmiştim. Derin bir nefes aldım, ciğerlerim tam dolmuyor gibiydi. Bu berbat durumdan kurtulabilmek için ayağa kalktım.
Kuzey'in -eski- odası hâlâ bir çocuk odasıydı. Duvarları maviydi, yer yer çizgi film karakterlerinin çıkarmaları yapıştırılmıştı. Lacivert renkli bir dolabı vardı. Dolabın kulpları hayvan figürleri şeklindeydi. Bir zürafa, bir fil, bir kaplan ve beyaz bir kedi. Dolabın üstünde de yine araba ve kelebek çıkartmaları vardı. Yerde lacivert ağırlıklı bir halı duruyordu. Halının üstünde sarı renkli bir ayıcık ve etrafında yıldızlar vardı. Odayı karıştırmak istiyordum ki öyle yaptım da. Açıkçası Kuzey'in koltuktan kalkmayacağına adım gibi emindim.
Dolabını açtım. Kuzey'in hep siyah veya gri tişörtler giydiğini görmüştüm ama dolabın içi tam tersine rengarenk giysilerle doluydu. Herhalde bunları çocukken giyiyordu. Çocukluk kıyafetleriyle şimdikileri ayırmak zordu çünkü çok zayıftı ve ne giyse üstünde sallanıyordu. Dolabın alt tarafında bir kutu gördüm. Eğilip onu yerinden çıkardım. Üzeriyle çok ilgilenmeden hemen içine baktım. Kutunun içi resimler, fotoğraf albümleri, kartpostallar, mektuplar, taşlar, hatta çok alakasız eşyalarla doluydu. Ben sadece ayakkabı falan bulmayı beklerken Kuzey'in çocukluğuna açılan büyük bir kapıyla karşılaşmıştım. Aynı zamanda çok özel bir şeyi kurcaladığımı fark ettiğimden kutuyu yerine koydum ve ayağa kalktım. Bu işin arkasını bırakacak değildim. Elbette ya sorarak ya da kendim araştırarak kutuda neler olduğunu mutlaka öğrenecektim. Sadece şimdi doğru zaman değildi.
Odaya son bir kez baktım ve çıktım. Önce tuvaleti bulmak için evde gezindim. Bir kapıyı açtım ama karşıma kiler çıktı. Kuzey'in küçükken en çok bu odayı sevdiğini biliyordum. Etrafıma bakındım ve onun buralarda olmadığına kanaat getirince sessizce kilere girdim. Bugün kendimi bir çeşit casus gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
elma sevenler derneği. (bxb)
General Fiction"Uzun yıllardır konuşmadım." - Sinema televizyon öğrencisi olan Deniz dönem ödevine konu bulması için arkadaşı Serkan'dan yardım ister. Serkan ise onu yazarlık yapan kardeşiyle tanıştırmayı teklif eder. Böylece Deniz, hiç tanımadığı yazardan hikayel...