ü ç !

539 57 140
                                    

Sunghoon bize okulun neredeyse her yerini gezdirdikten sonra bir sınıfın önünde durduk. Sınıfın içine baktı bir süre yeni arkadaşımız, iki kişiyi çağırınca bize döndü.

"Bunlar da benim arkadaşlarım, bu sene ben ve Jay farklı sınıfa düştük. Jay'le büyük ihtimal birkaç gün sonra tanışırsınız, o okula pek gelmez."

Gerçekten üzülmüş görünüyordu. Bir öğrencinin kafasına göre okula gelmemesi problemini boş verdim, sonuçta okulda kız kılığında bir erkek vardı. Çok garip gelmemişti karşılaştırınca. Gülümsedim ve yüzüne doğru eğildim.

"Endişelenme, yalnız olmayacaksın sonuçta! Hızlı arkadaş ediniyor gibi görünüyorsun."

O sadece gülümseyip arkadaşlarıma döndüğünde gözlerim kendi aralarında konuşmaya dalmış Jungwon ve Niki'ye kaydı. Sunghoon konuşmuyordu, ne yaptığına bakmak için kafamı ona çevirdiğimde bana bakıyor olduğunu görmüştüm, tekrar.

Bakışlarından ne anlamam gerekiyordu bilmiyordum. Normalde davranış analizlemekte kendime güvenmeme rağmen onun bakışları beni şaşırtıyordu, ne anlatmaya çalıştığını anlayamıyordum. Garip biriydi, Sunghoon.

Sanırım böyle insanları istemsizce kendime çekiyordum çünkü bir arkadaşım daha kendisine benziyordu. Nishimura Riki'nin ne hissettiğini o belli etmek istemediği sürece asla anlayamazdınız.

Sunghoon arkadaşlarıyla konuştu ve bizi tanıştırdı. Ne alaka bilmiyordum ama konu bir ara dansa geldi ve kulüp seçimlerinde Niki ve Jungwon'dan mutlaka dans kulübünü seçmelerini istediler. 

Benden de istemişlerdi, tabii. Reddetmek zorunda kalmıştım, sevmediğime dair bir bahane uydurarak. Oysa en çok sevdiğim hobilerimden biriydi. Önceden üçümüz birlikte dans etmemize rağmen şimdi sadece ikisi devam edebilecekti.

Sıkıntıyla nefes verdim. Herkesin okulun spor salonunda toplanması anons geçilince hepimiz oraya ilerledik. Gruplar oluşturdular dönem içi olarak ve bazı etkinliklerin yapılacağı söylendi.

Spor festivali gibiydi ama büyük oyunlardan çok mini oyunlar hazırlamışlardı. Ortaokula geri dönmüş gibi hissetmiştim kendimi.

Garip bir şekilde, eğleniyordum.

Daha sonra serbest bırakıldığımızda bir arama geldiği için Sunghoon bizden uzaklaştı. Beşimiz kalmıştık. Jake ortaya onların sıkça gittiği kafeye fikrini attığında hepimiz onayladık. Sunghoon Jay'in aradığını ve bizimle kafede buluşacağını söyledi. Merakıma daha fazla katlanamayıp aklımda dönen soruyu sordum Sunghoon'a.

"Jay dediğiniz arkadaşınız neden okula gelmiyor? Kafeye gelebildiğine göre hasta falan olmamalı."

Sunghoon yorgunca güldü.

"Annesi okulun müdiresi. O yüzden o ne isterse onu yapar. Aslında bugün de gelmezdi ama sizi merak etti herhalde."

Demek ki annemin arkadaşının oğluydu. Annem bahsetmişti ama sesini duymayı sevmediğim için verdiği hiçbir bilgiyi alamamıştım maalesef.

Kafe hafif eski tarzda dizayn edilmişti, kapısı açılır açılmaz mistik kokusu sizi ele geçiriyordu. Rahat hissettirmek için düzenlenmiş gibiydi sanki. En köşedeki cam kenarı, koltuklu masaya geçtiğimizde garson gülümseyerek yanımıza geldi. Menüleri verip Heeseung'la biraz muhabbet etti ve başka bir masadan çağırılınca hepimize veda edip gitti. Heeseung ellerini çırptı.

"Şimdi... Birbirimizi halat çekerek tanıyabileceğimizi düşünen okulumuzun aksine birbirimizden bahsedebiliriz bence. Ne dersiniz? Kendimizi de tekrar tanıtırız."

bad idea, sunki ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin