y i r m i y e d i !

293 36 47
                                    

Oturma odasında karşılıklı oturmuş, plan kurmaya çalışıyorduk.

Kurtulmamız gereken bir yılan, bir de çıyan vardı. Ama nasıl yapacaktık?

"Bir yolu yok." dedi uzunca bir süre sessizlikten sonra Jay. "Olsaydı şimdiye bulup uygulamıştım. Annem beni kâr etmeyeceği durumlarda bile dinlemedi, zenginliğine zenginlik katacakken beni asla umursamaz."

"Anneni reddet." dedi Jungwon. "Seni böyle şeylere zorlamaya hakkı yok. Kanun senin yanında olacaktır."

"Kanun zenginlere işlemiyor Jungwon."

"Ben olsaydım kaçardım."

"O kadar basit değil."

"Annene karşı çıkmaktan korkuyorsun."

"Jungwon, basit değil dedim."

"Gayet de basit. Anasının oğlu olmaya bayılıyorsun sen."

İkisinin atışması ortamı yay gibi gererken susmaktan başka bir şey yapamadık. Jungwon sinirle derin bir nefes aldı.

"Senin bir yol bulmak istediğin falan yok." dedi sesindeki bariz hayal kırıklığıyla. Gizlemeye biraz olsun tenezzül etmemişti.

Jay'in bakışları da kırgındı. Aslında o da haklı sayılırdı, bunca zamandır denemediği şey kalmamış olmalıydı.

"Kızı kendimden soğutmayı denedim, ne kadar iğrençleşirsem iğrençleşeyim tek yaptığı yalnızken beni bırakıp başka hedeflere yönelmek oldu, annemlerin önünde mükemmel sevgililermişiz gibi rol yapıyor ve bunu engelleyemiyorum."

"Ailesinden nefret ettir kendini? Denedin mi?"

"Ailesiyle o kadar uzun bir konuşmam olmadı, ne zaman ağzımı açsam annem benim yerime cevap verip beni uzaklaştırıyor."

Ofladı Jungwon. Gerçekten gittikçe çıkmaza giriyorduk.

Bir dakika.

"Kızın sevgilisi ailesinin karşısına çıkmaya karar verirse?"

Jay bana baktı söylediklerimden sonra. İlgileniyor gibi göründüğü için fikrimi doğaçlama bir şekilde devam ettirmeye çalıştım.

"Şimdi, seni umursamıyorlar, bu annenden dolayı. Kızın ailesi de pekala umursamayabilir ama eğer bir sevgili bulursa ve o kişi de kendini ailesine gösterirse iki paragöz aile de bu skandalın vereceği zarardan korkup vazgeçmezler mi?"

Herkes sustu. Derin düşüncelere dalmıştık hepimiz. İşe yaraması için çokça zaman ve çokça çaba gerekiyordu ama mümkündü.

"Kim olacak ki? Ayrıca diyelim ki birini bulduk, kızın seveceği ne malum? Hadi diyelim o da sevdi, ailesi umursamaz ve o kişiyi engellerse? İki aile de çok güçlü aileler, bunu yapabilecek güçleri var." dedi umutsuzca Jay.

Jungwon göz devirdi. "Denemediğin yollara da böyle bakıyorsun işte, dediklerimi haklı çıkarıyorsun." dedi sinirlerinin iyice bozulduğunu belli ederek. Jay ona mahçup mahçup bakmaktan başka bir şey yapamıyordu.

"Bizimkileri çağıralım." dedi sadece. "Ne kadar çok kişi o kadar fazla fikir ve yol demektir."

İlk kez tam kadro olacaktık uzun süre sonra. Herkesi arayıp çağırdık. Sütyen falan da giymedim, öğrensinlerdi artık. Bugün ne bomba varsa patlasındı işte.

Heeseung girer girmez beni kucağına alıp bir tur etrafında döndürdü. Kahkaha atıp omzuna vurdum. Her zaman böyle yapıyordu. Niki kolumdan tutup kendine doğru çekti ve sarıldı Heeseung'a kötü kötü bakarak. Heeseung dil çıkardı ona.

"Aman be, yemedik sevgilini."

"Sana belli olmaz."

"Aa, üstüme iyilik sağlık!" dedi Heeseung dalga geçercesine. Güldük.

İçeri giren Jake ve Sunghoon'un kol kola olduğunu görünce tek kaşımı kaldırıp sorgularcasına Jake'e baktım. Omuz silkti ve gülümsedi.

Ben yapardım da olmaz mıydı be, olmaz mıydı...

Herkes içeri geçince içecek ikram edip oturmuştum. Jay'le bakıştık. Önce sen söyle, diyordu gözleriyle. Boğazımı temizledim. Heyecandan ellerim terliyordu, Niki elimden tuttu sıkıca.

"Size söylemem gereken bir şey var. Ben aslında, nasıl desem... Cinsiyetim hakkında yalan söyledim size. Annemin hep istediği kız çocuğu yaratma fırsatı oldu bir şekilde ve o da kaçırmadı, beni zorladı buna. Hoş, sizinle tanıştığım için mutluyum ama yine de zorla bir şey yaptırılması gerçeğini değiştirmiyor bu. Özür dilerim, çocuklar."

İkisi de şaşırmamıştı.

Jake konuştu ortaya getirdiğim çerezlerden birkaç tane ağzına atıp.

"Biliyorduk ki. Çok belli oluyordu."

Gözlerim koskocaman açılmışken Heeseung onun kolundan tutup "Bize belli oluyordu yani, başkasına değil. Endişelenme." dedi. Gözlerim dolar gibi olmuştu, bu kadar iyi arkadaşlar bulacağımı o gün, iddianın ortaya atıldığı gün, tahmin bile edemezdim.

Jay ortaya atladı elleriyle oynayarak.

"Benim nişanlım var. Jungwon değil. Ne yazık ki."

Üç cümleyi arka arlaya sıraladığında Jake neredeyse boğuluyordu. Sunghoon sırtına vurdu yanındaki Jake'in, kıpkırmızı olmuş gözleriyle Jay'e baktı Jake.

"Hiç komik bir şaka değildi."

Bizim sessiz olduğumuzu gören üçlü işte şimdi ciddi anlamda neye uğradığını şaşırmıştı.

Heeseung'tan çıt çıkmıyordu. Sunghoon öksürdü konuşmadan önce.

"Nasıl yani?"

Jay her şeyi en ince ayrıntısıyla anlattı. Bize de yeni eklenen kısımlar vardı tabii, her annesiyle konuşmaya çalışmasında annesinin homofobik söylemlerinin nasıl ruhuna işlediğini görebilmiştik. Jungwon'u sevdiğini söylemişti Jay annesine. Biraz da bundan dolayı Jay'i evlendirmekte acele etmiş olmalıydı pislik kadın. Annemden daha bencil insanların olduğunu bilmiyordum, annem en azından benim kimi seveceğime karışmazdı. Hayatıma karışsa da.

Heeseung araya girdi.

"Peki kim bu kız?"

Jay baktı ona şaşkınca.

"Söylesem bilecek misin ki?"

"E dene bir. Belki tanıdığımız biri çıkacak?"

Başıyla onayladı Jay.

"Lee Dami."

Heeseung yerinden sıçradı.

"Seokcheon Kız Lisesi'nde olan mı?"

Jay oturduğu yerde dikleşti.

"Evet de nereden biliyorsun?"

Heeseung'ın yüzüne kötü bir gülüş yerleşti.

"Halamın kızı oluyor kendisi."

Gözlerim parladı. Herkesin modu iyileşmişti aniden çünkü Heeseung'ın babasıyla ilişkisini hepimiz biliyorduk, herkesi kıskandıracak kadar güzel bir ilişkileri vardı baba oğul olarak. Şimdi ise etkilememiz gereken ailenin ona çok yakın olduğunu öğreniyorduk.

Yılan ve çıyanlarla uğraşmak biraz bağlantı gerektirebilirdi, tabii.






777 kelime oldu shajdbwkndkajd 777 aldim kabul ettim jaywon 🙏🙏🙏 jaywon duzeldi 🙏🙏🙏🙏

bad idea, sunki ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin