6.🌃

1K 120 32
                                    

Seungmin:
Sonunda işim bitmişti. Oldukça yorgundum. Tabi birde bu yorgunluğun üstüne bulaşıklar ve yerleştirilmeyi bekleyen eşyalar vardı.

Bugün güzel bir gündü benim için. İş bulup çalışmaya başlamıştım. Hem oradaki çalışanlarla da iyi anlaşmıştık.

Tabi bazı şeyleri saymazsak. Markette gördüğüm kişi gelmişti. Her ne kadar ona bakmak istemesem de,arada sırada göz ucuyla bakıyordum. Arkadaşlarıyla çok mutlu görünüyordu. Onu daha tanımasam da,etraftaki kişilere enerji ve huzur yaydığını söyleyebilirim.

Önce duş alıp sonrada yemek yemiştim. Elime okuma kitabımı alarak battaniyeye uzanmıştım.

Kitap okumayı çok seviyorum. Çünkü kitap okuduğum zaman,hayattan tamamen soyutlaşıp,başka bir yerdeymiş gibi oluyordum. Kitaplarda istediğiniz hayat olabiliyordu. İstediğiniz zaman mutlu,üzgün,kırgın,farklı hayatlar yaşayabilirdiniz.

Yarın kayıt için okula gidip,ertesi gün okula başlıycaktım. Açıkçası heyecandan çok,tedirginlik vardı üstümde. Çünkü diğer okulumda pek arkadaşım olmamıştı. Diğerleri de benimle pek konuşmazdı zaten.

Şimdi ise yeni bir okul,öğretmenler,bölüm, arkadaşlar biraz tedirgindim. Aslında çoğu zaman ben pek konuşmak istemezdim çünkü bunun için evde pek çok kez uyarılmıştım. Ama şimdi tam özgür olmasam da babam yoktu artık. Öncekiler gibi yapmıcaktım. Arkadaş edinicektim.  İletişim kurmakta zorlansam ve temas pek sevmesem de artık kendimi zorlamanın zamanı gelmişti.

İlk zamanlar kimseye dokunamıyordum. Anneme dahi sarılıp konuşamıyordum. Konuşmaya başladığım zaman ise kekeleyerek konuşmuştum bir zaman boyunca. Genellikle sabah kalkıp kahvaltıyı hazırlarken istemediğim bir şekilde vücudumda dolaşan eller ile hazırlayıp,okula gidiyor,orda yalnızca kitap okuyup,ders çalıyor,eve gelince dinlemeye bile vakit bulamadan dayak yiyerek temizlik yapıp,akşam olunca annem uyurken de odama gelip,ağzımı ve gözümü bağlayıp,ben acı içinde kıvranırken o da üstümde pis işlerini hallediyordu.

Hep böyle bir döngü içerisindeydim. Annemi genellikle bir hizmetçi gibi davranıp,beğenmediği zaman şiddet uygulardı. Kaç kere kaçmayı denesek de başarılı olamamıştık.

Bizde, o işe gittiği zaman,evimiz bahçeli olduğu için bir ağacın altına otururduk. Kafamı annemin bacaklarına koyar,annem bir andan narin elleriyle saçlarımı okşarken,bir andan da gelecek hayalleri kurardık.

Annemi gerçekten çok özlemiştim. Onun her şeye rağmen,etrafa ışık saçan gülüşünü,insanı uyuşturan kokusunu,onun her şeyini özlemiştim.

Aklıma gelen anılarımız ile ağlamaya başlamıştım. Bir andan onla olan anılarımızı düşünüp,ondan kalan son eski fotoğrafına bakarak ağlıyordum.

Sabah sırtım ağrıyarak kalkmıştım. Gözlerim yanıyordu. Dün gece baya ağlamış sonrada zaten yorgun olduğum için uyuya kalmıştım.

Elimi yüzümü yıkayıp,kahvaltımı ettikten sonra üstümü giyinip,okula kayıt için yola çıktım.

Okul işini de hallettikten sonra hemen kafeye geçip işe başlamıştım.

Akşam olduğunda işim bitmiş ve eve doğru gidiyordum. Ta ki birisiyle çarpışana kadar. Geri çekilip baktığımda bu kişinin o gün,markette gördüğü çocuğun yanındakiler den birisi olduğunu gördüm. Bu çığlık atan çocuktu.

Hemen biraz eğilip,kalktım.
"Çok özür dilerim bir an sizi göremedim. Dalmışım."
"Hayır asıl ben özür dilerim. Zaten sinirliydim biraz. Gözüm pek bişey görmüyor. " Demişti gülümsemeye çalışarak.
"Tekrardan özür dilerim. İyi akşamlar."
Dedim. Tam gidicekken kolumdan tutup beni durdurdu. Ani temasından dolayı rahatsız olup,belli etmeyecek şekilde elimi sıkmıştım.

Geçmişin İzleri - CHANMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin