3.Kişi Anlatımı:
Seungmin yastığının ne zaman bu kadar yumuşak olduğunu düşünmüştü. Yastığına eli ile bastırdı ve karşılığında ufak bir acı dolu ses almıştı. Seungmin yastığına biraz daha sıkı sarıldı,bu sefer öksürük sesleri gelmeye başladı.Seungmin gözlerini açtığında yastığının neden renginin farklı olduğunu,sert ve şişik olduğunu sorguladı kendi kendine. Yarı açık gözleri ile bulanık görüyordu etrafı,karşısında nefes alamadığı için öksüren Chan'ı da tabi.
Seungmin gözlerini tamamen açtığında net bir şekilde görüyordu artık etrafı. Gözleri büyümüştü ve hemen Chan'ın üzerinden kalkmıştı ama kafası yatağın başlığına çarpmıştı.
Az önce yastık sandığı şey Chan'ın göğsüydü. Seungmin dün geceyi hatırladığın da anca kendine gelebilmişti. Hyunjin'in kafasına aldığı darbeden sonra herkes geri yerlerine gidip yatmıştı.
Chan öksürmeyi bırakıp kafasını ovalayan Seungmin'e baktı ve yatakta yanına kayıp kafasını okşadı gülerek.
"İyi misin Chan?"
"Öyle bir sıktınki bir an nefes alamadım ama şimdi iyiyim. Her sabah böyle bir görüntü ile kalkmıyorum."
Seungmin ona gülümsemişti ardından Chan'ın kafasını ovalamasına izin vermişti. Seungmin artık kahvaltıya gitmeleri gerektiğini söylemek adına başını kaldırdığı zaman Chan ile burun buruna gelmişlerdi. Oldukça yakın duruyorlardı. Konuşmaya kalksalar dudakları birbirine değecekti.
"Hadi kahvaltı yapalım çifte kumrular!" Jeongin kapının dışarısından bir an da seslenmesi ile zaten kıyıda oturan Seungmin yere düşmüştü,refleks olarak bir yere tutunmak adına Chan'a tutunmuştu ve onunda üzerine düşmesini sağlamıştı.
"Chan kalksan mı artık? Nefes alamıyorum." Seungmin nefes nefese söylediği şey ile Chan hemen üstünden kalkmıştı. Chan elini uzatıp kalkmasın da yardımcı oldu.
"Geliyoruz bekleyin." Chan üstünü düzeltirken konuşmuştu. Seungmin okul kıyafetlerini alıp banyoya gitmişti giyinebilmek için.
Mutfağa gittiklerinde Hyunjin ve Jeongin kahvaltılıkları dışarı çıkarıyorlardı. Jeongin, Hyunjin'e peynir yedirirken Chan gelmişti yanlarına.
"Hani bana."
"Sana sevgilin yedirsin banane."
"O üzerini giyiniyor şuan." Jeongin,Chan'a dilini çıkarmasının ardından hemen Chan'da dil çıkarmıştı. Hyunjin masaya kahvaltılıkları koyarken Chan,Felix ve Changbin'i görememişti.
"Felix ve Changbin nerede?"
"Onlar markete bir kaç şey almaya gittiler,kahvaltının yanında yemek için."
"Minho ve Jisung peki?"
"Arkanı dönmelisin."
Chan arkasını dönüp baktığında birbirlerine sarılarak uyuyan çifti görmüştü. Chan onların yanına uyandırmak için gittiğinde Seungmin onu durdurmuştu.
"Uyansınlar artık Seungmin. Okula geç kalıcaz."
"Bırak da uyusunlar,baksana ne kadar tatlılar."
Hyunjin telefonunu alıp uyuyan çiftin fotoğrafını çekti. Kapı çaldığında Seungmin açmaya gitmişti. Changbin içeri girer girmez kendini koltuğa atmıştı. Felix'de aldıklarını mutfağa bırakmıştı.
"Keşke bizi de uyandırsaydınız,birlikte yapardık." Herkes sofraya otururken söylemişti Seungmin. Minho ve Jisung'da kalkıp yüzlerini ve ellerini yıkadıktan sonra onlarda oturmuştu. Ekip tamamlanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzleri - CHANMİN
RandomSeungmin babasından ve evinden kaçarak Seul'a gider. Yeni bir hayat kurmaya çalışan Seungmin,karşısına çıkan gencin hayatı olacağını kim bile bilirdiki. Ama geçmişi onu bırakabilecek miydi bilmiyordu.