" Etmiyorum." Dedi Maxwell. Kadının yanına oturdu ve Sırtını duvara yasladı. " Ölmeni istemedim çünkü sana anlatamadığım bir şekilde ilgi duyuyorum. En başından senin müzedeki adamla çalışmadığını biliyor olsamda takip ettikçe benim için bir bağımlılığa dönüştün. Senin tuttu duyduğun şey benim geçim kaynağım. Ben tarihi çalarım ve satarım. Sense bir bebek gibi sarıp, koruyorsun. Dikkatlisin, naziksin, sevimlisin ve yeteneklisin. Güzellin ise farklı. Herkeste olmayan değişik bir şeyin var. Nasıl tarif ederim bilmiyorum. Sadece beni dinle ve izle. Sana olan saygımı ve bağlılığımı göz canım. En sonunda birlikte ne kadar iyi olabileceğimizi sende hissettiğinde güneşe birlikte kavuşacağız." dedi adam. Kızın elini tuttu ve " O yalancının sende açtığı bütün yaraları saracağım." dedi.
" Onu vurdun. Seni insanları öldürürken gördüm. Birgün bana kızacak bir şeyin olduğunda hedefin olacağım. " Dedi Dina.
" Canım, müze müdürü şerefsizin biriydi. Martin in de ondan aşağı kalır yanı yoktur. İstediği elde ettiğinde ya da edemediğinde sana karşı ne kadar hırçınlaşacağını ancak ben bilirim. Çılgın orospu çocuğunun tekidir. Onunla 2 yıldır çalışıyorum. Çok hırslıdır ve amacı benim sektördeki yerime sahip olmaktı. Ayrıca öldüğü sanmıyorum. Muhtemelen ajan kankaları onu kurtarmak için çoktan yola çıkmıştır." Dedi Maxwell. Dina adamın söylediklerine göz devirmeden edemedi.
" Ne kadar sürecek?" Diye sordu Dina.
" Ailen seni aramaktan vazgeçmeyecektir. Annen ve baban seni çok seviyorum. MI6 ve yerek polis ise dosya açık kalsa da bir süre sonra ilgisi farklı olaylara yöneltir. En az 2 aya ihtiyacımız var. Buradan çıkıp en yakın limana ulaşacağız. Sonrası için gidilecek yerimiz belli." Dedi.
" İnsanları hayatlarını alarak ve arkamızda bırakarak yolumuza devam edebilecek miyiz?" Dedi genç kadın.
" Öğreneceksin Dina. Seninle medeniyetlerin ve tarihin beşiğine götüreceğim. Zamanla sevdiklerinin yokluklarına alışacaksın." Dedi adam. Dina iç çekti. " Sence ölmüş müdür? Beni oradan sürüklerken iyi görünmüyordu." Dedi.
" Onun için üzülme. Martin elbette yaşıyordur. Kurşun ölümcül bir yere gelmedi." Dedi Maxwell. Genç kadın sesizce başını salladı.
" Şuan evimin bodrumundayız. Burası uzun zamandır vardı ve senin için düzenledim. Dina gerçekleğin ikimizden ibaret olduğunu kabul ettiğinde seninle güneşin doğuşunu izleyeceğiz ve ben sen istemeden sana dokunmayacağım." Dedi adam.
" Teşekkür ederim." Dedi genç kadın. Adamın takdirini kazanmak güvenini kazanmak için iyi bir başlangıç olacaktı. Sessizlik içinde geçen birkaç dakikanın ardından Maxwell odadan çıkmak için ayağa kalktı. " Yarın daimi bir ışığın olacak. Ayrıca sana seveceğin birkaç kitap, defter ve kalem de getireceğim. Eski usul çalışmayı sevdiğini biliyorum." Dedi ve kızı yalnız bıraktı. Adamın ayak sesleri uzaklaşırken Dina başını dizlerini yaslanıp kollarınıı bacaklarına doladı. ' Sabırlı olmalıyım.' diyen iç sesini takdir etti. Mantığı olayı ele almamış olsaydı eğer çoktan aklını kaçırmıştı. Martin' in kanını bazen ellerinde hissediyordu. Ellerinde ıslaklık hissiyle uyanıryor ve adamın başında onun kanlar içindeki haliyle buluşuyordu. Kabusları çığlıklarla son bulurken gözleri gerçek karanlığa açılıyordu.
***
" Kızı alıp gidecek misin?" Diye sordu Martin.
" En başından beri olması gereken insanla olacak." Dedi adam.
Martin yüzünde ukala bir gülümseyle Dina' a döndüğünde Maxwell sinirle silahın kabzasını sıktı. " Senin kadar tecrübesiz biri için benden sonra tatmin edeci bir partner bulmak zor olacaktır Dina." dedi. Maxwell silahı adama doğrulturken Dina' Hayır.' diye bağırdı. Ardı ardına iki kez ateşlendi ve ilk kurşun adamın sol baldırına isapet etti. "Siktir." Diye bağırdı Martin ve ikinci kurşun sağ karın boşluğunu buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzun Boylu, Esmer Adam
General Fiction'Dina, benim adım Dina Osmanoğlu. Türkiye den eğitim için İskoçya' ya gelen Erhan Osmanoğlu ve okulda tanışıp aşık olduğu aşkı Eppie Osmanoğlu' un tek çocuğuyum. İskoçya Milli Müzesinde müdür yardımcısı olabilmek için kolejden beri hiç durmadan çalı...