Kulaklarını tırmalayan dayanılmaz uğultu yüzünden genç kadın ellerini kulaklarına götürdü. Odadaki hemşire ve doktorun karşılıklı konuşmasına daha tahammülü yoktu.
" Uzunca bir süre sadece yapay ışığa mağruz kalan gözleri için bir süre..."
" Lütfen susun!" feryadı doktorun cümlesini yarıda bırakmasına neden oldu.
" Uyandı." Dedi hemşire ve doktoru bekledi. Adam elindeki hasta çizelgesini bırakıp yatağa yanaştı ve kadının kulaklara siper olan ellerini tuttu. " Cihazı kapa!" Hemşire adamın komutunu yerine getirdi ve geri çekildi.
" Bayan Dina cihazı durdurduk. Artık ses yok. Gözlerinizi açın lütfen." Kadının ellerini yavaşça kaldırdı ve bekledi. Dina gözlerini yavaşça açtığında görüntü bulanıktı birkaç saniye sonra karşısında ona doğru eğilmiş doktoru gördü. " Başım zonkluyor." Dediğinde doktor heşireye döndü. " Ona bir doz ağrı kesici yapın." Dedi. Kapın ilacı hazırlanamak için odadan çıkarken doktor " Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" Diye sordu. Önlüğünün cebinden çıkardığı küçük kalemin arkasındaki ışığı açtı ve gözlerinin reflekslerine baktı. Ardından gözleri kalp atımı ölçen cihazı yokladı.
" Baş ağrısı ve susuzluk." Dedi Dina.
" Neredesiniz Dina? En son nerede olduğunuzu hatırlıyor musunuz?" Diye sordu adam.
" Bir odadaydım. Kaçırıldım. " Dedi genç kadın.
" İyi işi..." Dedi doktor. Dina adamın gülümsediğini gördü. Hemşire içeri girdi ve hazırladığını ilacı kadının serumuna enjekte etti.
" Ben kaçırıldım doktor. Ne kadar oldu bilmiyorum. Lütfen polisi arayın." Dediğinde adam temkinli bir şekilde " Sizi polisler kurtardı Bayan Dina. Şuan kapının önünde aileniz ve polisler bekliyor. Merak etmeyin size burada kimse zarar veremez. Güvendesiniz." Dedi adam. Dina başını salladı ve " Polislerle konuşmalıyım." dediğinde, doktor " Henüz erken." diye karşılık verdi.
" Beni kaçıran adamın adını biliyorum Doktor. Lütfen onlara anlatmalıyım." Dediğinde doktor kadının elini bıraktı ve hemşireye döndü. " Dedektiften önce diğer doktora haber ver. Muayene için bekleniyor." Dedi.
" Dina adli doktorun sana dokunmasına izin vermedin. Şimdi bu mümkünse..." Dedi.
" Bana tecavüz etmedi." Dedi Dina.
" Yine de." Dediğiden elini kaldırıp adamı susturdu.
" Sadece polisleri görmeme izin verin. Onun yüzünü hatırlamıyorum. Sesi hala kulaklarımda ama yüzünü hatırlamıyorum efendim. Lütfen polislerle konuşayım. Daha fazlasını unutmadan polisleri görmeliyim." Dedi. Hemşirenin damarına bağlı iğneden direk verdiği ağrı kesici ektisini gösterirken gözlerini kapadı. " Onlara anlatmalıyım." Son cümlesi ardı ardına birkaç kez dudaklarından döküldü.
***
" Sakinleştirici verdik. Kendisini kaçıran kişinin yüzünü hatırlamadığını söyledi." Dedi doktor. Odada Osmanoğlu ailesi, Benjamin ve Muhammed vardı. Doktorun gözleri karşısında duran Benjamin deydi.
Doktor devam etti. " Bir tür hafıza kayından şüpheleniyoruz. Bu tamamıyla psikolojik bir durum. Her hangi bir kafa travması geçmişi yok. Psikiyatri bölümü başkanı kendisini tekrar uyandığında ziyaret etti. Bayan Dina adamın yüzünü ötelemiş. Onu zihninin derinliklerine hapsetmiş. Arkadaşımız daha ayrıntılı bir rapor hazırlayacak. Sesini hatırladığını söylüyor ama bu bile şüpheli. Adamın adının Maxwell olduğunu söyledi. Rob değilmiş. Düzenli psikolojik danışmanlık almalı. Hatırlamasına yardımcı olacağını düşünüyoruz." Dedi ve sustu. Muhammed ve Benjamin sessiz kalmayı seçerken Erhan bey konuştu. " Travma sonrası stres bozukluğu tanısı konmuş. Diğer şeyler..." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzun Boylu, Esmer Adam
Ficção Geral'Dina, benim adım Dina Osmanoğlu. Türkiye den eğitim için İskoçya' ya gelen Erhan Osmanoğlu ve okulda tanışıp aşık olduğu aşkı Eppie Osmanoğlu' un tek çocuğuyum. İskoçya Milli Müzesinde müdür yardımcısı olabilmek için kolejden beri hiç durmadan çalı...