Martin'in gidişinin... Dina arama geçmişine giriyor ve adamın rehberine kayıtlı telefon numarasına gelip kalıyor, aramaya tuşuna basacak iken vazgeçip telefonun ekranına kapatıyordu. Louise ile geçirdiği zamanın yanı sıra tek başına kasabaya inip kalabalığa karışıyordu. Bazen bilgisayarını alıp kütüphaneye gidiyor, çalışma masalarından birini oturup bir gözü etrafı kolaçan eder iken diğer gözüyle işine döner dönmez devam etmeyi umduğu tez için çalışıyordu.
Annesi noel için yakın aile dostlarıyla bir parti vermeye karar vermiş ve yeni bir elbise alması için Dina' yı kibarca evden koşmuştu. Şimdi cadde boyunca yan yana dizilmiş butiklerin vitrinlerine bakarak aheste aheste yürüyordu. Önünde durduğu mağazanın vitrini dikkatini çekmişti. Elbiseleri gözden geçirirken mağazanın kapısı açıldı. Gelen sesle gözlerini vitrinde beğendiği elbiseden çekti ve kapıya yönetti.
"Jessie Spencer!" Dedi Dina.
" Didi." Dedi kadın. Liseden arkadaşı karşısındaydı.
" Burası benim. Hadi içeri gel. Sana sıcak bir kahve ikram ederim ve sende beğendiğin elbiseye yakından bakarsın." Dedi. Dina kadının sıcakkanlı ve kibar tavrı karşısında gülümsedi.
" Çok sevinirim." Dedi Dina. Kadının içeri girmesi için kapıyı tutuyordu. Sevimli dekorasyonu ve tasarım kıyafetleriyle mağaza oldukça güzeldi. Dina kadının ikram ettiği kahveyi yudumlarken rafların arasında dolaşıyordu.
" İnsanların anlattığı kadından çok daha farklı olduğunu biliyorum Dina. Şuan magazinin yıldızı sensin. Lisenin kitap kurdu minicik kızı..." Dedi Jessie. Dina kadına omzunun üzerinden baktı ve ardından gözlerini devirdi.
" Her şey o kadar çok ki umursamayı bıraktığım noktadayım." Dedi Dina.
" Kırılma noktasındasın." Dedi Jessie. Dina' nın onayını buruk bir gülümsemeyle verdi.
" Peşimde bir katil vardı. Yıllar sonra birine aşık oldum ve adamın başka bir sevgisi olduğunu düşünüyorum. Gittiğini Louise' den öğrendim." Dedi Dina. Kahvesi bittiğinde bardağı Jessie' e uzattı. Şu kırmızı elbiseyi deneyebilirim değil mi? Noel için fazla olur ama kendimi iyi hissetmek istiyorum. İlk kez alışverişi antidepresan olarak deneyeceğim." Dedi.
" Şu yakışıklı yazarın dönüşlü bir gidiş bileti aldığını duymuştum." Dedi Jessie. Üzerinde zangoç olan elbiseyi askıdan aldı ve " Sana yakışacaktır." Dedi. Jessie' in ardından kabine doğru yürüdü. " Yakışıklı ve zehirli mantarlardan, pardon adamlardan." Dedi Jessie. Dina kabinin perdesini kapatırken Jessie ona göz kırptı.
" Dina Louise' in senden hala hoşlanıyor oluşunu değerlendirmelisin. Senden sonra birkaç kadınla kısa süreli ilişkiler yaşadı. Şöyle anlatayım. Hepsi sana benziyordu ama sen değildi ve şimdi Bay Ateşli Rozetin platonik aşkı döndü. Üstelik kızımız çok hızlı bir aşka tutulup yere çakılmış. Noel partisine Louise ile katıl." Dedi Jessie. Dina kadını dinlerken diğer yandan soyunmuş elbiseyi kılıfından çıkarıp giyinmekle meşguldü.
" Louise ile bu konuyu konuştum. Bir süre kimseyi hayatımda istemiyorum." Dedi. Çıplak ayaklarıyla kabinden çıktı ve mağazanın bir ucundaki boy aynasına yürüdü. Jessie aynaya gelene kadar ıslıkla mağazayı inletti. " Bu elbise senin gibi kıvrımlı bir kadına güzel olurdu." Dedi.
" Seni tanımasam seksi kocanı bırakıp kadınlardan hoşlanmaya başladığını düşüneceğim." Dedi. O anda İki kadının muhabbeti dükkanın kapısının açılmasıyla bölündü. Martin içeri girip ardından kapıyı kapadı. Jessie, Dina' nın omzunun üzerinden kulağına " Senin mantar burada bitiverdi." Dedi. Ardından Dina' nın poposuna hafifçe vurdu ve masasının üzerindeki bardakları işaret ederek " Siz bakının beyefendi. Ben bardakları içeri götürüp döneceğim." dedi. Martin konuşmak için Jessie' in masasının arkasındaki kapıdan çıkmasını bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzun Boylu, Esmer Adam
General Fiction'Dina, benim adım Dina Osmanoğlu. Türkiye den eğitim için İskoçya' ya gelen Erhan Osmanoğlu ve okulda tanışıp aşık olduğu aşkı Eppie Osmanoğlu' un tek çocuğuyum. İskoçya Milli Müzesinde müdür yardımcısı olabilmek için kolejden beri hiç durmadan çalı...