Apartmana girdiğimde ciğerimi değil yüreğimi de şişirmek için derin bir nefes alıyorum. Kyungsoo'ya bir şeyler söyleme isteği ile doluyorum. Konuşmayı şu yaşıma kadar sevmemiş olsam da, aklıma gelen her şeyi ona söylemek istiyorum, beni dinlesin istiyorum, hayatım boyunca birinin beni duymasını bekledim, dinlenmek istedim, şimdi beni duyan o olsun istiyorum. Biri beni duysun diye bekledim, duyulmak için çalışmadım ama şimdi Kyungsoo beni duysun diye çabalamak istiyorum. İyi yanı, Kyungsoo'nun beni duyacağını biliyorum, fısıldasam da beni duyacak, Kyungsoo'nun beni dinleyeceğini biliyorum, belki anlattıklarıma kahkahalarla gülecek ama söylediklerim için beni yargılamayacak. Söylememenin daha iyi olacağı en saçma fikirlerimi de korkularımı da ona anlatmak istiyorum. Çocukken üzerine düştüğüm dizlerimdeki artık tamamen kaybolmuş yaralara o şimdi üflesin istiyorum. Sabahlara kadar konuşalım, konuşmaktan boğazımız ağrısın, inadına kahkahalar atalım istiyorum. Sabahına belki hiç uyumamış olsak da yeni bir şeyden bahsedelim istiyorum. Bana her şeyini anlatsın istiyorum. Bu düzene birlikte sövelim ama sonra alışveriş merkezine gidelim ve sırf ünlüler reklamında oynadı diye bir paket hazır noodle ya da diyet içecek alalım istiyorum. Dünyadaki basitliğe lanetler okuyalım, sabaha kadar dünyayı kurtarma planları yapalım istiyorum. Sabahına dünyanın en sıradan ve basit insanları olalım dünyayı boş verip sadece aşkımızı yaşayalım istiyorum. Sonsuza kadar onunla olmak istiyorum. Onun aşığı, sevdiği, en iyi arkadaşı, hayat arkadaşı, sırdaşı ve kara kutusu olmak istiyorum.
Bu istek ile telefonumu çabucak çıkarıp ona bir şeyler yazmaya koyuluyorum.
I'll be your man.
Kkkkk
Azıcık bekle aşkım, bu akşam özgür bir adam olacağım,
Sonra
Sonsuza kadar seninle yaşayacağım.
Sana her sabah pankek pişireceğim, ya da sen ne istersen
Kalbimi ellerine vereceğim
Ama o çoktan senin
Asansör kata varmadan mesajlarımı yollayıp, yüzleşmek zorunda olduklarıma rağmen hafif adımlarla kapıya varıyorum, zili çalmak yerine şifreyi girmek üzereyken kapı birden gürültü ile açılıyor. Büyük ablam Seyoung yüzünde büyük bir gülümseme ile kapıyı az önce yıldırım gibi açmamış da az daha kafama çarpacak kapı ile muradıma eremeden cennete gitmeyecekmişim gibi o gülümsemesini bozmuyor. "Canım kardeşim," diyor kollarını açarak, "Geldin mi sonunda?"
Ayakkabılarımı çıkarırken ona garipseyerek bakıyorum, "Daha geçen hafta sonu sizdeydim ve beni tekmeleyerek evden çıkarmıştın, hatırladın mı?" Cidden garip olan ablalarım mı yoksa ailecek mi garibiz bilemiyorum
"Özür dilerim aşkım, gel ablanın kollarına bakalım." Bir kadını reddetmenin sonunda başına gelecekleri otuz yıllık bir deneyim ile öğrendiğim için ona kollarımı sıkıca sarıyorum.
Sırtımı neredeyse yumruklayarak sırtımı pat patlarken "Tamam, bırak. Yeğenlerimi getirdin değil mi?" diyorum. Ondan ayrılırken, parmak ucumla alnını ittiriyorum.
"Annesi babası buradayken çocuklarım nerede olabilir Jongin? Süper zekasın yine." diyor bana gözlerini devirerek bakarken, alnındaki parmağımı gözüne sokmak üzereyken eniştem geliyor. "Şişşt, geri bas aslanım almayayım ayağımın altına diyor bana işaret parmağını uzatırken. Eniştem bir doksan üç boyu ile doksan yedi kiloluk cüssesi ile ağır ve heybetli bir şekilde bize yaklaşırken bana sertçe bakıyor. "Nasıl benim papatyama elini sürmeye cüret edersin?" deyip gerçekten de bir papatyaya koparmadan dokunur gibi bir atmış beşlik ablamı kollarının arasına alıyor. Saçlarına minik minik öpücükler kondururken az önceki korkunç ifadesi tamemen kayboluyor. Ablamın enişteme sahip olmak için ne sevap işlemiş olabileceğini düşünüyorum ama bulamıyorum. "Benim papatyama nasıl haşin davranırsın ulan Jongin, hem de böyle bir zamanda?" diyor onu kendine çevirip göğsüne yaslarken. Eskiden kafes dövüşüne bile katılmış önceden gangsterden hallice olan eniştem Jaeyeong, minik ve manipülatif ablamın etrafında onu ilk gördüğü andan beri pervane oluyor ve bambaşka birine dönüşüyor.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
yüreğime konan dert "kaisoo (tamamlandı)
FanfictionBilinmeyen numara: Jongin Bilinmeyen numara: Evleniyormuşsun Jongin, ağzına sıçayım senin. Jongin yalnızca bir kişi bu hayatta onunla olsun isterdi, Jongin aradı, aradığı Jongin'i buldu.