5. BÖLÜM

10.4K 342 34
                                    

Belki de insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla.

~Stefan Zweig

5.Bölüm:Oyun

İzmir 2011

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İzmir 2011

Okul kapısının önünde kızları bekliyordum. Aşağı inmeden tuvalete gireceklerini söyleyip benim önden inmemi istemişlerdi. Arınç bugün zaten yoktu, hasta olduğu için okula gelmemişti.

Arınç'ın hasta olmasının tek sebebi şu an beklediğim iki canavardı. Muhteşem ikili dünkü kurban olarak Arınç'ı seçmiş, bahçede çiçekleri sulamak için kullanılan hortumu alıp dakikalarca soğuk suyla ıslatmışlardı onu. Tabii işleri bitince Arınç'ın ateşi çıkmış, günü acilde sonlandırmıştık. Gün sonu evde yiyecekleri terlikler de ne yazık ki kaçınılmazdı. Artık 38 numara terlikten zevk aldıklarını düşünmeye başlamıştık. Ne yapsak, hangi ceza uygulansa gram takmıyor, ertesi gün insanları rahatsız etmeye devam ediyorlardı. Bunlar olurken ben ders çalıştığım için olanlardan geç haberim olmuştu.

Ne anlatıyorum ben, nerede kaldı bunlar? Kızlar tuvaletine bakmak için okul binasına yöneldim. Sınıflarının olduğu kattaydı.

Kızlar tuvaletinin önüne gittiğimde kızların çantalarını kapının önünde buldum. Asya çantasını her yere fırlatırdı ama Ilgın titizlik hastası olduğu için bu pek onluk bir şey değil gibiydi. Çantaları iki elime alıp tuvalete doğru seslendim. Ama ses gelmedi. Son olarak sınıflarına yöneldim. Bugün yine onlar yüzünden eve geç gidip annemden azar yersem elimden zor kurtulurlardı.

Sınıfın kapısı kapalıydı. Okul da boşalmıştı. E bu sınıfın kapısı neden kapalı? Yoksa okulu mu kapattılar? İçeride mi kaldım ben şimdi? Yaşasınn hep okulda kilitli kalmak istemiştim. Küçükken bunu düşünmeyeniniz yoktur değil mi? Okulda kilitli kalsam da bir gece geçirsem.. Bir zamanlar tek hayalimdi bu.

Sınıfın kapısını açmak istedim. Ama elimdeki çantalar buna pek müsaade etmedi. Çantaları yere bırakıp kapıyı açtım.

Sınıfa girdiğimde Ilgın ve Asya'yı yerde uzanmış bir şekilde gördüm. Kaç yaşına geldik hala çocuk çocuk numaralar, şakacılar sizi derken kafama aldığım darbeyle asıl şakayı görüp yere yanlarına uzandım.

---

Gözümü açtığımda bu sefer yerde değil sandalyedeydim. Ben sadece okulda kilitli kalmak istemiştim, kaçırılmak değil. Duanızı düzgün etmeniz gerekiyor arkadaşlar.

Burnuma gelen ağır rutubet kokusundan dolayı yüzümü buruşturdum. Etrafı incelemeye başladım. Büyük bir depodaydık. Tavanda küçük bir cam, ama hiçbir işe yaramayan bir cam; karşımda üst üste konulmuş masa, sandalye gibi kullanılmayan eşyalar vardı.

MANOLYA (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin