Güzel, cesur, etrafındaki insanlarca takdir edilen, 26 yaşında, başarılı doktor Asya Aksoy...
Yakışıklı, zeki, herkesin gıptayla baktığı, 28 yaşında, tuttuğunu koparan avukat Aras Özdemir...
Zaman her şeyi değiştirir mi? Peki ya bazı şeyler hiç deği...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İzmir 2010
"Asya, sevgilim bak anlamıyorsun. Gitmemiz lazım. Bırak beni ne olur?"
Yine göz devirdim. Bugün Ilgın ve Mert sinemaya gitmişlerdi. Aras da bunu duyunca peşlerine takılmak istemişti. Ama tabii ki izin vermemiştim. Ilgın'ıma ihanet edemem.
"Cüce saçmalama. Bırak film izleyecekler sadece. Niye rahatsız ediyorsun?"
"Sadece film izlemeyecekler Asya. Baş başa film izleyecekler. Ayrıntıya bak. Baş başa. İkisi. Yalnız. Ya benim kardeşimin ne işi var o Mert'le? Delireceğim.
"Abartmıyor musun sence de?"
"Ne abartması Asya? Ben gidiyorum, kardeşimi kurtlara teslim edemem."
"Yaa Aras bir dur-"
Dememe kalkmadan evden çıktı. Ben de hemen peşinden çıktım. Tek gitmesin bari.
---
Avm'ye girip sinema katına çıktık. Yol boyu Aras'ı ne kadar ikna etmeye çalışsam da nuh demiş peygamber dememişti.
Bilet almak için ödeme yerine gittiğimizde kasadaki görevlinin hangi filme gireceğimizi söylemesiyle Aras bana döndü.
Hadi bakimm. Filmi bilmiyorsun nasıl gireceksin? Sence ben söyler miyim?
Kulağıma eğildi.
"Hadi güzelim söyle. Tek tek tüm filmelere gireceğiz yoksa. Hadi."
Allah kahretsin ki girerdi. Uflayıp filmin adını söyledim. Bileti alıp salona doğru yürüdük.
"Bir de romantik film seçmiş puşt."
Diye küfür mırıldandı ağzından. Kolunu cimcikledim.
Ya sana ne cüce? Ilgın biriyle görüşemez mi? Niye gidiyoruz biz şu an? Bak Ilgın çok kızacak gel girmeyelim.
"Tamam gözükmeyeceğiz. Söz yanlarına gitmeyeceğiz. Uzaktan izleriz sadece. Tamam mı güzelim?"
