11. BÖLÜM

7.1K 257 96
                                    

Sevmek ve beklemek aynı şey değildir.Herkes sever ama herkes bekleyemez.

~Dostoyevski

11.Bölüm:İtiraf

Bölüm:İtiraf

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İzmir 2011

Hastanedeydik. Omzumdaki kesik yüzünden çok kan kaybetmiştim. Bu yüzden geldiğimde baygındım, yoğun bakımdaydım. Uyanınca özel odaya almışlardı. Uyanır uyanmaz o anlar gözümde canlanmıştı. Çıldırmıştım. Durum böyle olunca sakinleştirici vermişlerdi. Ilgın'ın adını sayıklaya sayıkla sakinleştiricinin etkisiyle uyumaya devam etmiştim.

Tekrar uyandığımda iki gündür uyuduğumu söylemişlerdi. Ben uyurken Ilgın'ın cenaze törenini yapmışlar. Kardeşimin cenazesine bile katılamamıştım. Yaşamak istemiyordum. Zerre yaşamak istemiyordum. O an aklıma Aras geldi. Aras da kafasından darbe almıştı. O da hastenede olmalıydı. Bugün taburcu olacaktım. Sonunda görebilirdim onu değil mi?

Annemlere ne zaman sorsam tedavi olduğunu söylemişlerdi. Ama benim onun yanında olmam gerekiyordu. O da kardeşini kaybetmişti. Hem.. hem kendini suçluyordur o. Ama bir suçu yok ki. Yanında olup destek olmam lazım, sıkı sıkı sarılmam lazım ona. Yanında olduğumu hissetmesi gerek. Yalnız hissetmemeli.

İkimizin de acısı çok büyüktü. Kendi yaralarımızdan bahsetmiyorum bile. O ne ki? Kardeşimizi kaybetmemizden bahsediyorum. İkimiz de kardeşimizi, arkadaşımızı kaybetmiştik. Hem de trajik bir şekilde. Uzun süre atlatamayacaktık bunu. Hatta belki de hiç atlatamayacaktık. Ama birlikteydik. En azından Aras hala yanımdaydı. Birbirimize iyi gelirdik. Ben onu iyileştirirdim, o beni. Aras'ı düşünmek yalnız olmadığımı hissettirdi. Bir tık daha rahatlamıştım anlık olarak.

Bir an önce onu görmek istiyordum. Acımızı yaşayamamıştık bile. Duyduğuma göre Aras da uyutulduğu için cenazeye katılamamıştı. Kardeşimiz tek başına koyulmuştu o soğuk toprağa.

---

Akşama doğru taburcu olmuştum. Aras benden önce taburcu olup gitmiş, öyle söyledi annem. Arabadan iner inmez evlerine koştum. Omzumdaki dikişler sızlıyordu ama önemsemedim. Kapılarını çalmak üzereyken kapının açık olduğunu fark ettim. Dalgınlıktan unutmuşlardı herhalde. Önce Aras'ın odasına girdim.

Karşılaştığım şey boşluktu. Koca bir boşluk. Eşyalar yoktu. Aras yoktu. Diğer odalara baktım. Hiçbir eşya yoktu. Evde şu an benden başka kimse yoktu.

MANOLYA (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin