Güzel, cesur, etrafındaki insanlarca takdir edilen, 26 yaşında, başarılı doktor Asya Aksoy...
Yakışıklı, zeki, herkesin gıptayla baktığı, 28 yaşında, tuttuğunu koparan avukat Aras Özdemir...
Zaman her şeyi değiştirir mi? Peki ya bazı şeyler hiç deği...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İzmir 2001
"Cüce ne yapacağız? Canı yanıyor. Bir şey yap."
"Bilmiyorum. Doktora mı götürsek?"
"Hadi götürelim."
Cüceyle oyun oynamaya çıkmıştık. Zorla çıkarmış da olabilirim.
Evin önünde yaralı bir kedi görmüştük. Onu orada bırakamazdık, çözüm olarak da doktora gitmeye karar vermiştik.
Cüce kediyi kucakladı. Hastaneye doğru gidiyorduk. Bacağı çok kötü gözüküyordu kedinin. Çantamdakihellokity'li yara bandımı alıp kediye taktım. Şimdi daha iyiydi.
Hastaneye geldiğimizde nereye gideceğimizi bilemedik. Arzu teyze burada çalışıyordu, onu bulmaya çalıştık.
Biraz dolaştıktan sonra bulmuştuk Arzu teyzeyi. Ben hemen yanına koştum.
"Arzu teyze!"
"Asya!"
Sonra arkamdaki cüceyi gördü.
"Aras? Ne işiniz var burada? Bir şeyiniz mi var?"
"Arzu'cum bizim bir şeyimiz yok. Kedi hasta olmuş. Onu getirdik."
Cücenin kucağındaki kediye baktı. Sonra güldü.
"Ay ilahi çocuklar! Hahahah! Hayvanlar hastalanınca hastaneye gelmezler ki. Veterinere giderler."
Kedinin nesi var diye baktı.
"Çocuklar ben iyileştiremem ki kediyi. Çıkıyorum şimdi gelin veterinere götürelim kediyi."
Cüceyle birlikte Arzu teyzeyi onaylayıp hazırlanmasını beklemiştik.
Daha sonra kediyi alıp veterinere götürmüştük. Hayvanların hastaneye gidemediğini öğrenmiştim bugün. O zaman bundan sonra cüceyi veterinere götürmemiz gerek.
İstanbul 2022
"Günaydın."
"Günaydın hocam."
Acile yeni girmiştim. Dün gece film izlerken yine koltukta sızdığım için Aras'ta kalmıştım. Sabah da arabam büronun önünde kaldığı için önce Aras'la büroya gitmiş, oradan da arabamı alıp evin yolunu tutmuştum.