7. Bölüm : NEFRET OYUNU

2.2K 215 206
                                    



Çiçeklerim... Sizler yorum yazdıkça bölüm yazasım geliyor. Lütfen okurken satır arası yorum yapmayı unutmayın olur muuu? ♥️😍🌸

Keyifli okumalar!

"Uraz?!" Ellerimi Çağlar'ın göğsünden çekerek hızla ayağa kalktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Uraz?!" Ellerimi Çağlar'ın göğsünden çekerek hızla ayağa kalktım. Üstümdeki bej hırka tek omuzumdan sıyrılmıştı. Tek elimle telaşla onu da düzelttim ve elimi ayağımı nereye koyacağımı bilememiş bir şekilde üzerimde dolanan şaşkın mavi gözlere baktım.

Çağlar ise hiç acelesi yokmuş gibi olabildiğince yavaş bir şekilde ayağa kalktı. Ne dediğini anlayamamıştım ama dudaklarını sessizce hareket ettirmesinden homurdandığını anlayabiliyordum.

"Ben..." dedi Uraz gergin bir şekilde. Bir bana bir de Çağlar'a bakıyordu. "Sana gelmiştim ama... Eğer meşgulsen..."

"Hayır!" dedim hızla. Çağlar'ın saçımdan çıkardığı kalemi masanın üzerinden bir çırpıda alırken saçımı alelade bir hızla topladım. "Meşgul değilim." Çağlar'ın kaşları çatılsa da benim hatırıma ters bir şey söylememişti Uraz'a. Babamdan önce bozuk olan moralimin nedenini de farkındaydı elbet. Sandalyesinin üzerine attığı gri kapüşonlusunu eline aldı ve adımlarını dairesine doğru ilerletmeden hemen önce omuzunun üzerinden yeşil gözlerime baktı.

"Ben içerdeyim." Bunu öyle bir tonda söylemişti ki eğer ihtiyacım olursa ona seslenmemi bile ses tonunun altında bir yerlerde belirtiyordu.

Ona tüm samimiyetimle gülümserken bahçe kapısından çıkıp sokağa yani Uraz'ın yanına gidecektim ki Çağlar son kez kolumu tuttu.

"Bacak arası en hassas yerdir." Gülmemek için dudaklarımı içe kıvırıp ısırırken gözlerimi onu uyarırcasına büyülttüm.

"Çağlar!" kısık çıkan sesim yine halı altındaki sopayı belli etti.

"Tamam, tamam... Bu sefer gerçekten içerdeyim. Buzdolabında dondurma var. Eğer gecikirsen hepsini yerim." Kaşlarımı anında çatmış dudaklarımı aralamıştım ki sanki cevabımla ilgilenmiyormuş gibi küstahça omuz silkti ve bahçe kapısından içeri girerek salonuna yöneldi.

Geceleri bahçe duvarımızın üzerine çıkıp ayaklarımızı sallandırarak dondurma yememiz bizim en büyük keyfimizdi ve şimdi beni bununla mı tehdit ediyordu gerçekten?!

"Nisan sanırım ben gerçekten yanlış bir zamanda geldim. Gitsem iyi olacak." Çağlar'ın bahçe kapısının arkasında duran Uraz'ın sesiyle irkildim. Bakışlarım anında ona yönelirken ona olan öfkem kadar sevgim de gün yüzüne çıkmış gibi göğsüm ağrımaya başladı. Bir insanın başka bir insanın kalbini bu kadar hızlı attırması yasaklanmalıydı. Üstelik sizi bu kadar kıran bir adama karşı bile böylesine heyecanlanmanız...

Ruhum ele avuca gelen bir cisme sahip olsaydı sırf böyle hissettiği için altına bir tabure koyar boynuna urganı dolardım. Sonra tabureye tek bir tekmeyle onu dar ağacında sallandırırdım. Ama ne yazık ki bu bir metafordu...

BENİ SEN YAPAN ŞEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin