24. Bölüm : JAPON BAHÇESİ ÇİÇEKLERİ

1.6K 168 263
                                    

Nisan'ın giydiği kıyafeti de aşağıya bırakıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nisan'ın giydiği kıyafeti de aşağıya bırakıyorum... Bugün duygusal bir bölüm geldi. Sindirerek okuyalım lütfen. 🤍

"Hadi Nisan, çık artık şuradan!" Evimin bahçeye açılan kapısı kapalıydı ve kapının dışında arkadaşlarım, sevgilim ve babam beni bekliyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Hadi Nisan, çık artık şuradan!" Evimin bahçeye açılan kapısı kapalıydı ve kapının dışında arkadaşlarım, sevgilim ve babam beni bekliyorlardı.

"Bu kadın hiç benzemiyor ama bana!" diye bağırarak hayıflandım ve salondaki kırık boy aynasının -geçen yıl babam küçük bir kriz geçirdiğinde kırmıştı- önünde bir tur döndüm.

Aynanın üzerinde cips paketinden çıkan Ruhların Kaçışı adlı bir Japon animesinin çıkartması vardı. Bana şans verebilmesi adına işaret ve orta parmağımı öptüm ve hemen ardından çıkartmaya dokundum. Bu çıkartmayı alabilmek için mahallemizin en kilolu çocuğu Orhan'ın üzerine oturmuş ve cipsinden çıkan bu çıkartmayı bana vermezse psikopat babamı ona musallat edeceğimi -Üzgünüm baba- söylemiştim.

Sanırım babamdan korkuyor olmalarının arada bir ekmeğini yediğim güzel anlar da olmamış değildi ha?

"Sen her halinle güzelsindir sevgilim." Ardından ne söylediğini fark etmiş gibi kasılmış bir Çağlar'ın sesini duydum. "Şey... Her haliyle güzel ya, Nazif amca. Ondan dedim. Kötü bir niyetim yoktu. Gününün güzeli demiştin. Hani dedin ya işte... Neyse susayım en iyisi."

Ah...

Size söylemiş miydim bilmiyorum ama ilişkimizi babama söyledik.

Ne tepki verdi derseniz eğer ilkokul çocuğu gibi yasak kondu aramıza. Neymiş efendim Çağlar'ı çok seviyormuş ama o bir Türk babasıymış. Dost olarak yakın davranışımı tolere edebilirmiş ama artık öpüştüğümüzü biliyor olarak yakınlaşmamızı izlemek istemiyormuş.

Keşke sadece öpüşüyor olsaydık baba...

Keşke sadece öpüşüyor olsaydık.

Anlayacağınız...

Evlenene kadar elimi tutmak da dahil Çağlar'ın bana dokunması yasak. Aksi taktirde babamın balıklarını kaçırmasına -Keçileri kaçırmak deyiminin babam versiyonuydu bu- neden olurmuş.

BENİ SEN YAPAN ŞEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin