BÖLÜM 1

1.1K 43 14
                                    

Benim adım Derin. Başka bir deyişle de Siyahın Dostu. Siyah kusursuz bir renktir ve hiçbir renk onun kadar koyu değildir. Bende siyah kadar karanlık değilim belki ama onun en yakını benim. Ben siyahın dostuyum.

Benim hikayem ben daha çok küçükken başladı. Daha doğrusu ben doğmadan da diyebiliriz.Benim annem Rus. Babam ise Türk. Çok farklı dünyaların insanlarıymış. Babam Müslüman annem ise Hristiyan.

Annemin adı Ulyana. Çok varlıklı bir ailenin tek kızıymış. Ondan birkaç yaş büyük Kirill adında bir abisi varmış. Anlayacağınız tanımadığım bir dayım var. İlköğretimini Rusya da eğitimin geri kalanını da İngiltere'de okumuş. Çok çekici ve güzel bir kadınmış annem. Ben bilmiyorum; daha doğrusu annemi hiç görmedim. Birkaç fotoğrafta gördüm. Babam birkaç kez anlattı bana annemi, onun dışında konusunu açılmasından dahi hoşlanmaz.

Annem Türkiye ye geldiğinde babam da otelde çalışıyormuş ve burada tanışmışlar. İlk bakışta aşk bu olsa gerek. Babamın annemi hala çok sevdiğini biliyorum. Çünkü küçükken annemi bana her anlattığında gözleri dolardı. Halam söyler bana, annem gittikten sonra hiç toparlanamamış. Bu yüzden nefret ediyorum annemden. Bizi ve babamı böyle terk edip, paramparça bırakıp gittiği için.

Annem 2-3 sene kadar Türkiye'de kalmış ve babamla evlenme kararı almışlar. O sırada annembu haberi vermek için ailesinin yanına  Rusya'ya gitmiş ama hiç de beklediği gibi karşılamamışlar onu.

Babamı kendilerinden sınıf olarak alçakta görmüşler ve bu evliliğe karşı çıkmışlar. Bizimkiler de dinlememiş onları. Türkiye de evlenmişler ve burada yaşamaya devam etmişer. Uzaktan mutlu bir çift olarak görünüyor olabilir ama babam hep annemin çok üzüldüğünü anlatır.

Evlendikten sonra İzmir'de yaşamaya başlamışlar. Babam bir kolejde müdürmüş.Her şey çok daha güzeldi o zamanlar. Yani öyleymiş.

Zamanla annem babamdan gizli gizli telefon görüşmeleri yapmaya başlamış. Babam onu yakaladığını söyledi hem de defalarca. Tabi annem Rusça konuştuğu için babam da annemin; annesiyle ya da babasıyla konuştuğunu düşünmüş. Bu telefon görüşmeleri gizlilik sınırını aşmış ve biz doğduktan birkaç ay sonra annem bizi terk etmiş.

Biz doğduktan sonra... Doğukan ve ben. Doğukan benim ikiz kardeşim. Benden birkaç saniye daha büyük de diyebiliriz. Biz Doğukan'la beraber düştük, kalktık, ağladık, güldük, bazen kavga ettik bazen de birbirimizi koruduk. O bana hep elini uzattı. Güçsüz olan hep ben olmuştum ve her şeyi beraber atlatmıştık.

Annem gitmeden önce bir not bırakmış. O notta ne yazdığını bilmiyorum. Babam saklamış. Sadece var olduğunu biliyorum. Babam çok gizli, sır dolu bir adamdır. Ve bu yüzden çok az şey biliyorum. Çoğunu da halamdan öğrenmiştim eskiden.

Halamı çok severim. Yeri geldi o benim annem, ablam hatta arkadaşım da oldu. Doğukan'la bizi o büyüttü. Tabi annem gittikten sonra babam iki çocukla uğraşamıyordu. Ve halam her zaman bizim yanımızda olmuştu. Bizi yalnız bırakmamıştı.

Bazen açıp küçüklük videolarımızı izlerim. Doğukan, babam, ben her video da varız. Mesela Doğukan yürümeyi benden önce öğrenmişti. Ayağa kalkıp beni de kaldırmaya çalışmış ve ikimiz de düşünce beni dövmeye başlamıştı. Onu engelleyen sürekli ben olmuştum. Ama o sürekli arkasına dönüp beni kaldırmış ve beklemişti.

Annem yoktu işte, hiçbir yerde. Bir boşluk vardı, kimsenin dolduramadığı koca bir boşluk.

Annemle ilgili hiçbir anım yok. Sadece birkaç resimde gördüm ve sonra babam onları benden saklamıştı. Bazen gece yatarken fotoğraftaki yüzünü hatırlamaya çalışıyorum, unutacağım diye o kadar çok korkuyorum ki. Eğer onu unutsam kendimi affetmem ama onu da hiçbir zaman affetmeyeceğim. Kimsenin dolduramadığı boşluklar bırakıp gittiği için.

Siyahın DostuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin