8. Bölüm

82 6 25
                                    

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum canlar...❤️❤️❤️❤️

Aycan'dan
Barış'la birlikte yere düştükten sonra kolunun altından çıkıp Barış'ı döndürdüğümde uyanmıştı. Öksürerek ayağa kalktı ve önce etrafına sonra bana baktı. Sonrada bağırarak konuşmaya başladı:MANYAK MISIN KIZIM SEN? BENİ KURTARAYIM DERKEN CANINDAN OLABİLİRDİN.
Bende ayağa kalkarak ona aynı şekilde bağırdım:BAĞIRMA BANA.

Barış:NİYE BANA YARDIM ETTİN? NİYE ÖLMEME İZİN VERMEDİN?
Aycan:Bağırmayı keser misin? Bir sebebi yok. Sadece orda kendini ölüme terk etmen hiçbir işe yaramaz.

-Sen orda kendini ölüme terk etsen bile içindeki acı herneyse asla geçmez.

-Geçer sanarsın ama geçmez. Çünkü ölmek hiçbir şeyin çözümü değil.
Barış:Nolduğunu biliyor musun da böyle konuşuyorsun
Sesinde soğukluk ve kızgınlık vardı.
Neye sinirlendiyse sinirini benden çıkarıyordu.

Gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladım:Nolduğunu bilmiyorum. Ama tahmin ediyorum. O kız.. Brenda, seni terk etti. Ve sende acısını evde kalarak can vermek istedin.

Barış:Senin yüzünden...
Aycan:Ne diyorsun sen be?
Barış:Senin yüzünden oldu diyorum. Senin yüzünden sevdiğim kız, benden ayrıldı.

Aycan:Ne saçmalıyorsun sen ya? Hiçbir şeyin benim yüzümden olduğu falan yok.

-Bunu sen istedin. Sen, o geldiğinden beri sürekli benimle ilgilendin. Ona nerdeyse hiç vakit tanımadın.

-Şimdide karşıma geçmiş benim yüzümden olduğunu söylüyemezsin.
Barış:Benim amacım sadece sana arkadaşça yardım etmekti. Ama sen bunu bile yanlış anladın.

Aycan:Ben hiçbir şeyi yanlış falan anlamadım. Ayrıca o kızla ayrılmanın hıncınıda benden çıkarma.
Barış:Sana aşık olduğumu söyledi. Sevdiğim kız, evlilik hayali kurduğum kız, sana aşık olduğumu söyledi.

-Değilim dedim. Ama o üsteledi. Sana aşık olduğumu iddia etti.
Aycan:Barış yeter. Sinirlisin.
Dedim ve kolunu tutucakken kendini geri çektiğinde kendini yere bırakmıştı. Sonrada konuşmaya başladı:Bıraksaydın beni orda ben ölürdüm. Neden ölmeme izin vermedin?

Yanına diz çöküp ona sarılarak konuşmaya başladım:Yapma. Ne yaşarsan yaşa ölmek hiçbir şeyin çözümü değil.
Başı omzuma dayalıydı. Barış tıpkı küçük bir çocuk gibi ağlıyordu.

Benimde, onu böyle görmek canımı yakmıştı. Sağ elimle yüzünü okşuyarak konuşmaya başladım:Herşey düzelicek.
Barış:Düzelmiycek. Keşke beni orda bıraksaydın.

Ondan ayrılıp iki elimide yüzüne yerleştirerek bana bakmasını sağladıktan sonra konuşmaya başladım:Deme şöyle.
Barış:Ne diyeyim? Kurtardığın için, ölmeme izin vermediğin için teşekkür ederim mi diyeyim?

Aycan:Bak şuan ona kızgınsın. Onun, seni bırakıp gitmesine kızgınsın. Kızgın olduğun için böyle konuşuyorsun. Ama sana..
Barış:Söz verme. İnsanlar söz verdikleri hiçbir şeyi tutmazlar.

Aycan:Ama bazı insanlar vardır. Bütün verdikleri sözleri tutarlar.
Barış:Ben kime güvendiysem arkamdan bıçaklandım. Her seferinde aşktan yana kaybettim güvenimi. Kim bana, seni bırakmıycam dediyse herkes bırakıp gitti.

-Arkamda sadece ailem ve Beko'lar kaldı. Güvendiğim tek insanlar onlar. Başkada kimseye güvenmiyorum artık.
Aycan:O gün arabana bindiğimde tek güvendiğim insan sendin Barış. Çünkü ordayken sen benim tek umudumdun. O adamdan kurtulmak için benim tek umudum sendin.

Barış:Neden karşıma senin gibi bir kız, neden her üzüldüğümde karşıma senin gibi bir kız çıkmıyor?
Aycan:Bilmem. Barış, o kız, seni terk ettiyse eğer seni hiç sevmemiş demektir.

Beni Bırakma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin