38. ✓✓

54.7K 2.8K 415
                                    

Kapıdan içeriye gelinliğimle girdiğimde iki günde alıştığım evin kokusunu içime çektim. Kısacık anılarım olmuştu ama delicesine özlediğimi fark ettim.

Burada olduğuma hâlâ inanamıyordum. Nikâh öylesine gerçekçiydi ki, bir an her şeyin bittiğini düşünüp umutsuzluğa kapılmaktan kendimi alı koyamamıştım.

Gözlerim ufak çaplı evi gezinirken Doğan'da arkamdan geldi ve kapıyı kapatıp anahtarı cebine attı. Bense saçlarıma birkaç toka ile tutturulan duvağı çıkarıp mutfaktaki sandalyenin üstüne koyduğumda saçlarımı dağıtıp, "Özlemişim." diye gülümsedim.

Ayakkabılarını çıkarırken çapkın bir şekilde göz kırptı. "Beni mi, evi mi?"

Omzumu sarsıp gülümsemeye devam ettiğimde, "Seni ve senin yaşadığın evi..." dedim. "Sana dair her şeyi."

Yüzüme hasretle baktı. "O günden sonra eve daha bugün girdim, biliyor musun?" dedi. Yanıma geldi uzanıp yanağımı öptü. "İşim uzun sürmüştü. Akşama doğru geldim ve kapıda onların araçlarını görünce seni aldıklarını anladım."

Dudaklarının tenime bıraktığı inanılmaz hissin etkisinden kurtuldum ve kaşlarım çatıldı. "Anladın ve beni bulmak için hiçbir şey yapmadın mı?" diye sordum. "Nasıl ya?"

Başını iki yana sallarken, "İçlerine dalıp senin yerini sorduğumda sence seni bana verecekler miydi?" dedi. "Elbette hayır Yağmur, ben eli silahlı bir mafya değilim. O yüzden akıllıca düşünmem gerekiyordu."

Evet mantıklı bir fikirdi ama ben nedense tam tersi olsun istemiştim. Yaşadığım gerginlikle yorulan bedenimi koltuğa bıraktım. O da gelinliğimi kenara çekip yanıma oturdu.

"Araya birkaç arkadaşı koyup Şahin abiye ulaştım ve onunla konuştum." diye devam etti. "Şahin abi yurt dışındaydı. Üç gün sonra geleceğini söyledi fakat ben durumun aciliyetini bildirdiğimde işlerini biraz daha hızlandırdı."

O anlar yeniden aklıma geldiğinde, "Ya yetişemeseydiniz?" diye mırıldandım. "Aklımdan neler geçti biliyor musun? Belki çok acizce ama intihar etmeyi bile düşündüm."

Doğan derin bir nefes aldığında, "Her şeyi düşündüm." diye fısıldadı. Eli, yanağıma doğru dökülen saçlarıma gidip kulağımın arkasına yerleştirdi. "Her bir olasılığı gözden geçirdim, Yağmur. O yüzden sana, bana güvenmeni ve sadece beklemeni söyledim."

Sorar gibi baktığımda, "Nikâh memuru?" dedim. "Orhan ya da adamları nasıl olurda bunu anlamaz? Şahin abinin adamı olduğunu hiç mi fark etmediler?"

Doğan kurnaz bir şekilde güldüğünde arkasına rahat bir şekilde yaslandı ve kolunu omzuma geçirip bedenimi kendisine çekti. Başım boyun girintisine yaslanmış, elim ise göğsündeki yerini bulmuştu.

"Nikâh memuru Orhan'ın babasının oğlu değil ki." dedi. "Hem o kadar ince düşünen biri değilmiş baksana, adam elini kolunu sallayarak girdi. Şahin abinin nikâha yetişmesi çok zordu ama adamlarından birini nikâh için ayarlaması zor değildi. Üstelik memur kılığına giren adamı tek de değildi. İçeride Şahin abinin başka adamları da vardı. Yani olası bir aksilikte senin can güvenliği sağlanacaktı."

Teninden yayılan muhteşem kokuyu içime çektiğimde, "Yani her şeyi planladın." diye mırıldandım. "Ben de orada ölüp ölüp dirildim."

"Özür dilerim. Son ana bıraktığım için özür dilerim ama bu şekilde gelişti olaylar." diye fısıldadı. Ardından saçlarımı tekrar öptü. "Sonuç odaklı ol, sevgilim. Anı yaşa, şu an yanımdasın."

Bu kadar rahat olması beni çıldırtıyordu!

Gözlerimi sinirle yumup, "Peki ya Şahin abi dediğin adam dolandırılmamış olsaydı o zaman ne yapacaktın?" diye sordum. "Muhtemelen ben şimdi Orhan'la aynı yatağı paylaşıyor olacaktım."

Tabii ki bu asla olmayacaktı ama bu düşünce bana zarar verdiği gibi ona da zarar versin istedim. Şu rahat tavırları bana diken gibi batmaya başlamıştı. Biraz da sana batsın, sevgilim.

"Düşünsene şimdi kim bilir onunla ne-"

"Yağmur!" Beni geriye çekip sertleşen bir ifadeyle gözlerime baktı. Ohh canıma değsin, ha şöyle hizaya gel!

"Ne?" dedim. "Yalan mı?"

Bakışları sertleşirken, "Sana dokunmasına, senin asla izin vermeyeceğini biliyordum." dedi. "Ha, oldu ki senin dediğin gibi ben Şahin abiye ulaşamadım. Sence ben eli kolu bağlı senin evlenmeye göz mü yumacaktım?"

Öyle bir bakıyordu ki kendimi yutkunurken buldum. Başını iki yana sallayıp, "Bu ilk adımdı." diye devam etti. "Orhan'ın işi görülünce, yani Şahin abi ondan parasını alınca zaten onu polise teslim edecek." dedi. "Bu sefer ellerine dünya kadar kanıt verdim hadi ondan da yırtsın bakalım."

Kirpiklerimi kırpıştırdığımı gördüğünde yüz ifadesi bir anda değişti ve hayıflanarak içini çekip burnumun ucunu öptü. "Yani direkt olaya polis girecekti bu sefer." dedi daha yumuşak bir sesle. "Ben sadece Şahin abiye iyilik etmiş oldum. Tabii ki aklımda özellikle nikah memuru kısmı olduğu için ona öncelik tanıdım, o kadar. Yani sonuç her türlü aynı olacaktı."

Hipnoz olmuş gibi onu dinlerken nefesim birden döküldü dudaklarımdan. "Ama nikâh?" dedim. Sürekli kıpırdayan dolgun dudaklarına bakarken aklımda ne varsa silinip gitmişti.

Doğan ona nasıl baktığımı görünce gülümsedi. "Sadece nikâh memuru kısmı gerçek olurdu sanırım." dedi. "Ama ondan da boşanırdın, sorun olmazdı. Yani ben seni her türlü alırdım, yavrum."

Yaklaşıp dudağıma ufak bir öpücük bıraktığında aslında onun silaha asla ihtiyacı olmadığını anladım. Zekasıyla her türlü sorunun içinden çıkmayı başaran, elini kana bulamadan devasa işleri halleden bir sevgilim vardı. Yani sanırım artık sevgili olmuştuk.

"Şey." dedim konunun dışına çıkarak. "Ben şu üstümdekini çıkarsam. Acayip rahatsız oldum."

Doğan anlayışla başını salladı ve dudaklarıma kısa ama etkili bir öpücük bıraktığında ayağa kalkıp beni de kaldırdı. Kolunun biri belime dolandığında, "Arkamı dönmemi ister misin?" diye, dudaklarımın üstüne fısıldadı. "Açıkçası ben istemem."

Ellerim otomatikman geniş omuzlarını buldu. Hafifçe geri çekildiğimde nefesi hâlâ dudaklarıma çarpıyordu. "Bana kıyafet ver." diyebildim. "Sonra da yiyecek bir şeyler al acayip açım. Akşama kadar bir şey yemedim."

Doğan gözlerini devirip veri çekildiğinde raflara doğru ilerledi. "Romantizmin içine iki dakikada nasıl edilir diye bir kitap yazmalısın bence."

Kıkırdayıp bana getirdiği tişörtü elinden aldığımda, "Ben sana kitap yazacağım bekle." dedim. "Yemeğimizi yiyelim, kitap nasıl yazılıyor ben sana göstereceğim."

••••••••

KAÇIR BENİ ✓ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin