Hikayeme oy vererek destek olmayı unutmayın 🖤 Keyifli okumalar 🤍
Bol bol yorum yapmayı da unutmayınız 🌺
~ 2 ~
Kapının zil sesini duyar duymaz kimseye fırsat vermeden oturduğum koltuktan fırladım. Hızlı adımlarla ulaştığım kapıyı açmam yalnızca iki saniye sürmüştü.
"Abi!" Karşımda gördüğüm abimle büyük bir çığlık koparıp kendimi kucağına atmıştım. Boynuna sımsıkı sarılmışken abimde belime sarılmış beni döndürüyordu.
"Güzelim benim, abisinin mavişi." Sanki mümkünmüş gibi daha da gülümsedim. Beni bir kez döndürdüğünde ayaklarımın üzerine geri bıraktı. Kafamı boynundan kaldırıp ona baktım.
"Dört ayda büyündün mü sen mavişim? Bu ne güzellik?" 32 diş sırıtarak gülümsedim yine. "Sana göre ben hep güzelim abi."
"Güzelsin tabii, dünya güzelisin."
"Hadi hadi, gidip yabancı kızlarada söyledin mi bu sözleri?" Sorumu sorarken kollarından ayrılıp bir adım geriye gittim. Kollarımı göğsümde mızmız bir çocuk gibi birleştirdim.
"Gelir gelmez abiye trip atılır mı ama maviş? Oysa ben sana Fransa'dan çok güzel bir hediye getirdim. En sevdiğinden hem." Kollarımı ağırca çözüp iki yanıma saldım. Hediye deyince akan sular dururdu.
Gözlerimle arkasında duran küçük bavulu taradım. Bavulunun üzerine koyduğu karton poşeti gördüğümde yüzüm gülmüştü.
La Maison d'Isabelle poşetiydi!
"Sen şaka yapıyorsun!" Dedim şaşkınlık içerisinde. Tepkime karşılık abim gülümseyerek kafasını iki yana salladı ve bavulun üzerindeki poşeti eline aldı ve gözümün önünde iki yana salladı.
"Hayır, yapmıyorum. Hemde sadece 4 saat önce alındı ve tazecik." Dediğini duyar duymaz ağzım sulanmıştı. Hevesle ona doğru atıldığımda poşeti geri çekti.
"Önce öpücük alayım." Boştaki eliyle yanağını işaret ettiğinde hızlıca uzanıp sulu bir öpücük kondurdum. Ardından poşeti elinden aldım. Abim bavulunu alıp kapının girişine bıraktığında konuşmaya başladı.
"Anne!" Kapı girişinde bağırdında annemden cevap gecikmedi.
"Efendim oğlum." Abim kaşlarını çatmış ayakkabılarını çıkarırken ben poşetin içindeki kruvasanlarla aşk yaşamakla meşguldüm.
"Bende seni özledim anne, kapıda karşıladığın iyi oldu." Dedi sitemkar bir sesle.
"İki günlük seyahate gittin Sarp, abartma evladım." Annemin söylediğiyle dudaklarımı birbirine bastırıp gülme isteğimi durdurdum. Bir yandan da abime yalandan omuz atıp söze girdim.
"Bana kırmızı halı serdi, babamda jeep almış." Dedim saçlarımı arkaya doğru savururken.
"Anne! Kızına kırmızı halı sermişsin." Söylene söylene salona giderken bende peşinden gidiyordum.
"Oğlum, kardeşin 6 yıldır yurt dışında. Sen iki günlüğüne gittin." Dedi annem oturduğu koltuktan kalkarken. Onlar sarılırken ben tekli koltuğa sinip poşetten bir kruvasan çıkardım.
Tüm dikkatimi kruvasana vermiş neresinden ısırsam diye düşünürken üzerimde hissettiğim bakışlarla yan yana oturan annem ve abime döndüm.
"Ne oldu?" Dedim merakla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Gol
RomanceÇimlerin kralı, Fenerbahçe'nin göz bebeği Kuzey Karahanlı. Hayatını kariyerine adamış, tek amacı daha da başarılı olmak olan bir adam. Buz patenine tutkulu, babasının biriciği Beren Tüzün. Rusya'da geçirdiği uzun zamandan sonra Türkiye'ye döndüğünd...