3. Bölüm

32.1K 2.4K 901
                                    

Hikayeme oy vererek destek olmayı unutmayın 🖤 Keyifli okumalar 🤍

Bol bol yorum yapmayı da unutmayınız 🌺

Siz Buzdan Gol'ü okumayı çok sevdiniz, bende yazmayı 💕 Baktığınızda 10k çok az gibi gelsede 2 bölümü olan bir hikaye için çok güzel bir miktar. Bu yüzden size ne kadar teşekkür etsem az, hep söylüyorum ve söyleyeceğim. İyi ki varsınız 🌸

~ 3 ~

"Şimdi gösterdiklerimi herkes anladı değil mi?" Diye sordum karşımda dizilmiş olan ufaklıklara. Kimisi kafasını sallarken kimisi 'evet' diyerek yanıtladı.

"Çok güzel! Şimdi hepinizden benim yaptığımı tekrarlamanızı isteyeceğim. Sıradan başlayalım, gel bakalım Alya."

Minik Alya sımsıkı tutunduğu camdan ayrılamadığında gülümsedim. Ayağımdaki patenlere biraz güç vererek kendimi ileriye ittim ve onun önüne gelip minik ellerini tuttum.

"Şimdi birlikte ilerleyeceğiz, sen dengeni koruduğunda bırakacağım. Anlaştık mı?" Mavi gözleriyle bana bakıp kafasını salladığında kendimle birlikte ilerlettim onu pistin üzerinde.

Biraz ilerledikten sonra eline verdiğim desteği azalttım fakat elimi çekmedim. Dengesini koruduğunu anladığımda ise elimi tamamen çekerek onu bıraktım. Başta adımları dengesini kaybetsede kendisini toplayıp ağır ağır kaymaya devam ettim. Benim gösterdiğim gibi ayaklarını ittirerek kaydıktan sonra gözlerini bana çevirdi. Bende bir onay beklediğini anladım hemen.

"Çok güzel gidiyorsun Alya, hadi şimdi arkadaşlarının yanına git bakalım." Dediğim sevinçle gülümseyip arkadaşlarının yanına doğru kaymaya başladı buzun üstünde.

Ve ben minik Alya bana sevinçle gülümsediğinde bir şeyi fark etmiştim. Ben doğru mesleği seçmiştim. Mutlu olduğum, severek yaptığım.

Kendi içimde sevincimi yaşarken tekrar pistin karşı tarafında sırada bekleyen minik öğrencilerimin yanına gittim. Kalan 6 minik öğrencimede aynı hareketi yaptırmaya başladım. Ardından onlara kenarıdan tutunarak kendi dengelerini sağlamalarında fırsat tanıdım. Kimi zaman kenardan destek alıyor, kimi zaman kendi kendilerine ilerliyorlardı. Ben hemen yanlarında ağır ağır ilerleyip onları gözlemliyordum.

Türkiye'ye geldiğimden beri zaman su gibi akıp geçmişti. Arya'yla maça gitmemizin üzerinden tam bir ay geçmişti. Bu süreçte buz pateni antrenörlüğü kursunu tamamlayıp ilk dersimi vermeye bugün itibariyle başlamıştım. Geçen bir ayda Arya ve Akın ilişkisi derken günler birbirlerini kovalamıştı. O maçtan sonra babamın iki maçına daha gitmiştik ve ben Akın ile Arya'nın flörtlerini izlemek durumunda kalmıştım.

Arya aşkı konusunda level atlayıp Akın'ın hikayelerinden nerede olduğunu çözüp benide peşinde oraya sürüklemişti. Başarılıda olmuştu. Akın'la karşılaşmış ve ne tesadüf ayaklarına yatmıştı. O günden sonra birbirleriyle takipleşip ilişkilerine boyut atlatmışlardı. Şimdiyse Arya onun mesaj atmasını bekliyordu.

"Öğretmenim." Duyduğum sesle bana seslenenin hangi öğrencim olduğuna bakındım hemen. İsminin Elif olduğunu hatırladığım ufaklığın yanına ilerledim hemen.

"Efendim tatlım?"

Bana ayaklarını gösterip konuşmaya başladı. "Benim ayaklarım hep kenarı gidiyor, neden?" Diye sorduğunda içimden gülmüştüm. Onun üzülmemesi için gülüşümü içime atıp kendi ayaklarımı gösterdim.

"Bak, benim gibi ayaklarını böyle tutarsan kenarıya gitmez. Yap bakalım." Ayaklarını benim gibi yapıp kaymaya başladığında yüzünde beliren gülümseyi gördüm.

Buzdan GolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin