"Pişman değilim.."
Ellerimi belime koyarak karşımda kaşlarını çatarak kasıklarını tutan bedene baktım. Bunu haketmişti!
"Çok iyi vurdu lan!
Minho'nun kahkahası ile bende kıkırdamıştım. Önümde bu hale gelmesi çok zevkliydi.
"Sen kimsin!?"
Ne olduğunu anlamadan aniden itilmem ile kalça üstü yere düşüp masaya sırtımı yaslamıştım. Bebeksi yüze sahip biri tek elini masaya koymuş kırmızı irisleri ve açığa çıkmış köpek dişleri ile bana bakıyordu. Ama bu çocukta güzeldi. Herkese kırmızı gözün yakışması mı gerek? Acaba bana yakışır mıydı?
"Bana kırmızı lens yakışır mı sence?"
"Ne?"
"Jisung bana kırmızı lens yakışır mı?"
Kafamı çevirerek sağımda ayakta duran bedene baktım. Bize şaşkınca bakıyordu.
"Jeongin bırak onu!"
"Hyunjin o bir insan!"
"Manyak biri o, insan felan değil."
Duyduğum Minho'ya ait ses ile başımı hızlıca onaylar şekilde salladım. Evet, manyak olduğumu inkar etmiyordum.
"Bak gördün mü? Bebeğim neden orada dikiliyorsun hadi yanıma gel."
Jisung'a ithafen konuşmuştu. Jisung bununla kendine gelip irislerini üstümüzden çekmiş Minho'ya ilerlemişti. Bu çocuk ona aşıktı. Çok belli ediyordu.
"Ayağa kalkabilir miyim....hmm Jeongin?"
"Bırak onu Jeongin! Jisung onu buraya getirdiyse kötü biri değildir."
Adını bilmediğim birinin daha konuşması ile onun dediğine uyarak benden yavaşça uzaklaşmıştı. Bununla bende yerden destek alarak yerden hızlıca doğrulmuştum. Evet, şuan 7 vampirin arasındaydım. Birazcık gerilmiş olabilirdim.
"Bunu neden yaptın!? Ve burada ne işin var!?"
Hyunjin'in bana bağırarak konuşması ile gözlerimi devirdim. Hem suçlu hem güçlü!
"Beni orada bok gibi bırakmayacaktın! Birinin ilk öpücüğü almak çok büyük onurdur bence! Hem buraya geleceğimi sana kaç kere söyledim!"
"Öpüşecek miydiniz?"
"Evet!"
"Hayır!"
Hyunjin'in reddetmesi ile ona yaklaşıp yakalarından tuttuğum gibi dudaklarına yapışmıştım. Bu ani hareketim yüzünden bütün hayal ettiğim şeyler uçup gitmişti. Özel bir ortam dediğin vampirlerin bulunduğu tuhaf bir ev miydi? Ah tanrım!
Aslında dudaklarımda hissettiğim yumuşak et parçaları güzel hissettiriyordu. Değişik bir his kaplamıştı içimi...bu sanki huzur...mutluluk...yada sevgi.
Bir süre sonra dudaklarımızı sesli bir şekilde ayırmıştım. Yüzüne baktığımda göz kapları hala gözlerini örtüyordu. Sırıtarak alt dudağımı dudaklarımın arasına alıp emmiştim.
"Yok artık!"
Tanımadığım kişinin gülmesi ile ona baktım. O hariç herkes tepkisizce ikimize bakıyordu. Ne yani önlerinde hiç öpüşen birilerini görmemiş miydiler?
"İlk öpücüğüm böylece gitmiş oldu. Hepsi senin yüzünden!"
Dizimi kaldırıp ona vuracağım zaman eli hızlıca dizimi tutmuş beni kendine çekerek tekrardan dudaklarıma kapanmıştı. Ne yapıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oddinary/Hyunlix√
Fanfiction[TAMAMLANDI] -Vampire- Hayattan hiç bir beklentisi olmayan, hayatın sadece değersiz bir eşyadan ibaret olduğunu düşünen Felix'in yolu, hiç beklemediği tuhaf kişiler ile buluşur. Yan Ship: °Minsung °Chanmin 1#felix [13.03.2022] 1#hyunjin [22.03.2022...