Kırmızı Afet'den:
"Ona başka nerenle dokundun?!"
Önümde sandalyeye bağlı bedenin dağılmış yüzüne yaklaşarak konuşmuştum. Saatlerce onunla boş, terk edilmiş bir inşaatta ilgileniyordum.
Dudakları parçalanmış, gözlerini açamayacak hale gelmişti. Ona bunu ödeteceğimi söylemiştim ve yapmıştım da.
Felix'i yatakta tek bırakarak bu adamı bulmuş, vücudunda kırılmadık yer bırakmamıştım. Acımasızdım...sevdiğim kişilere benim en değerlimdi ve onların korkmasına, incinmesine, zarar görmesine dayanamıyordum.
"Bir daha Felix'e veya sevdiğim kişilere zarar vermeye kalkışırsan bu sefer buradan canlı çıkamazsın!"
Dedikten sonra sandalyesine sert bit tekme atıp geriye doğru yere düşmüştü. Onu umursamayarak inşaattan hızlıca çıkmıştım. Daha onunla ilgilenirdim ama o içeride ki piçin adamları ile ilgilenemeyecek kadar kendimi üşengeç hissediyordum.
<><><>
Sarışın Afet'den:
Gözlerimi rüyamda(?) gördüğüm iğrenç, tiksindirici görüntüler yüzünden aniden açmış, yerimden sıçrayarak uyanmıştım. Neden sürekli aynı rüyayı(?) görüp uykum bana zehir oluyordu? Saatler önce tekrardan yerimden sıçrayarak uyandığımda yanımda Hyunjin'i görememiş, sadece küçük bir not bulmuştum. İçinde yazanlara göre bir boklar çeviriyordu.
Bebeğim, küçük acil bir işim olduğu için yanından ayrılmak istemesem de gitmek zorunda kaldım. Ama sen uyanmadan gelip seni kollarım arasına alarak sıkıca saracağım Sarışın Afet'im.
Kırmızı Afet'in...
Uyanana kadar geleceğim demişti ama ben tahmin edemeyecek kadar çok kez uyanmış, uykumu bir gram bile alamamıştım. Düşünmek, umursamak istemiyordum ama ilk defa bunu yapamıyor, ruhumu rahatlatamıyordum. Hyunjin'in bana dokundukça kendimden tiksiniyor, temaslarından kaçınmak istiyordum. İnsanlar gerçekten böyle şeyler yaşadıktan sonra bu şekilde mi hissediyordu?
"Felix?"
Odanın kapısının açılmasıyla düşüncelerimden sıyrılarak bakışlarımı o yöne çevirmiştim.
"Şey...iyi misin?"
Jeongin'in sorduğuyla bakışlarımı üstünden çekerek kucağımdaki ellerime çevirmiştim. İyi miydim? Hayır değildim....
"Gelebilir miyim?"
Tekrardan cevap vermeyerek sadece omuz silkmiştim. Bununla kapının kapanma, adım sesleri odada yankılanmıştı. Yanıma geldiğinde ise şaşıracağım bir hareket yaparak beni kendine çekip sıkıca sarılmıştı.
"İyi değilsin..."
"Yaa nereden bildin?"
Alayla konuşarak ortama sahte bir kıkırdı bırakmış, ardından da gerçek bir hıçkırık.... Göz yaşlarım her zamanki gibi benden izin almadan tekrardan akmaya başlamıştı.
"N'oldu?"
"Bununla ilgilendiğini sanmıyorum."
Onu kendimden ayırarak elimin tersiyle ıslak yanaklarımı silmiştim.
"Hadi ama...Hyunjin'in sabah sinirle çıkması normal değil?"
"O aptal beni bırakıp, sonra da halledebileceği bir işi yapmaya gitti."
"Ne işi?"
Sorusunu cevaplamayarak umursamazca omuz silkmiştim. Ona anlatmak istiyordum ama bana güvenmeyen bir kişi nasıl beni anlayabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oddinary/Hyunlix√
Fanfiction[TAMAMLANDI] -Vampire- Hayattan hiç bir beklentisi olmayan, hayatın sadece değersiz bir eşyadan ibaret olduğunu düşünen Felix'in yolu, hiç beklemediği tuhaf kişiler ile buluşur. Yan Ship: °Minsung °Chanmin 1#felix [13.03.2022] 1#hyunjin [22.03.2022...