Yattığım zeminin hareket etmesi ile yerimde rahatsızca kıpırdandım. Ne zamandır hareket eden bir yatağım vardı?
Gözlerimi açmak istiyor ama istemiyordum da... Kendimi nedensizce çok yorgun hissediyor, her yerim ağrıyordu.
"Kahretsin neden kıpırdanıyorsun!?"
Elimi yumruk yaparak sertçe sert yüzeye vurmuştum. Yaptığım hareketle birlikte kısık bir inleme sesi kulaklarıma dolmuştu. Yataklar ne zama- Bir dakika bu yatak değil miydi!?
Aklıma gelen şeyle hızlıca yerimden doğrulup gözlerimi far görmüş tavşan gibi açmış bir şekilde yerde uzanan bedene bakmıştım.
"Kırmızı Afet? Sen!"
"Rahat mıydı bâri?"
Dedikten sonra o da yerinden doğrularak sol kolunu sallayıp bir kaç kez kulaç atar gibi çevirmişti. Ben en son ondan -en az- 5 karış uzağında yıldızları izliyordum? Ne ara uyumuştum ki?
"Hayır değildi! Senin yüzünden her yerim ağrıyor aptal!"
Hızlıca yerden destek alarak ayağa kalkıp etrafta gözlerimi gezdirmeye başladım. Yeni yeni güneş doğmaya başlıyordu ve etraf bununla turumcumsu bir renk almıştı. Gördüğüm görüntü gerçekten güzeldi...
"Gece de gündüz de çok güzel değil mi?"
Yanımda hissettiğim beden ile kafamı ona çevirdim. Dümdüz karşıdaki manzaraya bakıyordu. Yüz hatları gerçekten güzeldi. Ah tanrım! Neden bu kadar yakışıklı olması lazımdı ki? Yüzü bile pürüzsüzdü şerefsizin ve bu benim manyak kalbim için hiç iyi değildi!
"Hı hı aynen."
Umursamazca cevap vererek arkamı döndüm ve gece altıma yaptıracak ormanın içine yürümeye başladım. Arkamdan geldiğini yerdeki dal parçalarının kırılma sesinden anlıyordum.
"Felix?"
"Ne var?!"
Sağ elimi, pantolonumun cebine sokarak en dipte olan kilidi alarak geri çıkarmıştım.
"Hala trip mi atacaksın?"
Dediği şeyle aniden yerimde durmuştum. Ergen gibi ona trip mi atacaktım? Sadece ona kırılmıştım ve bu yüzden onu umursamıyordum. Ve o bunu trip olarak mı anlıyordu?
"Trip atmak mı? Ben sana sadece kırıldım Hyunjin."
"Bak, ben insanlarla gerekmediği yerde konuşmam. Asla böyle duygular yaşamadım. Bu yüzden ne hissettiğini üzgünüm ki anlamıyorum."
Dedikten sonra sesli bir iç çekmişti. Tamam, bunu hiç onun tarafından düşünmemiştim. Doğasından gereği insanlarla pek yakınlık kuramıyorlardı. Şimdiye kadar kursalar bile bunun yüzden kötü anılar beyinlerinin en ücra köşesine işlenmişti. Aslında o bahsettiği insanı sormak istiyordum ama tepkisinden, yaralarını açmaktan korkuyordum.
"Açım ben!"
"Ne?"
"Açım! Hızlı yürü diyorum. Yoksa sen beni yemek yerine ben seni yiyeceğim. Akşam yemeği bile yemedim. Şuan midem karnıma yapışmış durumda!"
İsyan eder gibi konuşup tekrardan yürümeye başladım. Süpersin Felix! Nasıl tak diye konu değiştirdin?! Ama aslında söyledilerimin hepsi doğruydu. Dün koca gün gezmiş, hiç bi' bok yememiştim. Bir an önce mideme bir şeyler girmesi lazımdı, aksi takdirde midem iflasın eşiğine gelecekti.
<><><>
"Hesap senden, ben ödemem! Senin yüzünden resmen açlıktan geberiyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oddinary/Hyunlix√
Fanfiction[TAMAMLANDI] -Vampire- Hayattan hiç bir beklentisi olmayan, hayatın sadece değersiz bir eşyadan ibaret olduğunu düşünen Felix'in yolu, hiç beklemediği tuhaf kişiler ile buluşur. Yan Ship: °Minsung °Chanmin 1#felix [13.03.2022] 1#hyunjin [22.03.2022...