24. Kaybetme Korkusu -M-

10.7K 689 1K
                                    

Malum bölüm geldi😇
Smut başlama ve bitiş kısmına işaret koydum. İsteyen atlayabilir...

Ve ayrıca ficin kapak resmini değiştirdim sizce nasıl olmuş??? Benim fikrimce öncekine göre bu daha çok hoşuma gitti.

 İyi okumalar bebişler...♡♡♡

<><><>

Kırmızı Afet'den:

Bir insan... Dudaklarımı sertçe öpen altımdaki beden... Nasıl olurda beni kendisine bu kadar bağlamıştı? Ona zarar gelmesi beni delirtiyordu. Ona  hem dokunmaktan korkuyor, hem de tenimin tenine sürekli temas etmesini istiyordum.

Yarı vampir bir insandım. O bunu bildiği halde sürekli yanımda kalmaya devam etmiş, insanlara karşı olan sınırlarımı tek tek yıkmayı başarmıştı. Onu kendimden koruyamam diye çok korkuyorum...

Başta sadece onu bedeni için istemiştim. Ama onu tanıdıkça kalbimde her gün daha çok yer edinmiş, tamamen onun olmuştu. Garip hissediyordum...şuan altımda arsızca kalçası kaldırarak kendisini bana sürten bedene karşı garip hissediyordum. Evet, onu tamamen kendime ait yapmak istiyordum. O da istiyordu ancak bu yaşadıkları onun için ağırdı ve şimdi bu durumda olmamız...onun ne hissettiğini anlamamama sebep oluyordu.

"Hyunjin..."

Islak sesle dudaklarımızı ayırmış, nefes nefese konuşmuştu. Ağladığı için kızarmış gözleri, gerçekten kalbimi sızlatıyordu.

"Hyunjin lütfen...lütfen daha fazla düşünme. İstiyorum, yaralarımı kapatmanı istiyorum."
 
Gülümseyerek konuşmasıyla derin bir iç çekmiş, ardından doğrularak bacaklarının arasına girmiştim. Bununla üstüne doğru eğilmiş tek elimi tişörtünün içine sokarak sıcak teniyle soğuk elimi buluşturmuştum. Bu yaptığımla göz kapakları titrekçe kapanıp geri açılmıştı.

"Canını yakmayacağım."

"Hep öyle derler zaten."

Göz devirerek konuşmuştu. Bu haline seslice gülüp tişörtünün uçlarından tutarak üstünden çıkarmış, rastgele bir yere fırlatmıştım. Muhtemelen göz rengim, Felix'in bakışlarından anladığım kadarıyla çoktan değişmişti.

"Gökyüzünde ki yıldızlar artık o kadar çekici gelmiyor."

"Neden?"

"Çünkü sen varsın..."

:)

Göz bebekleri gittikçe daha çok koyulaşmaya başlamış, elleri göğsümden kayarak erkekliğime doğru ilerlemişti. Yaptığı hareketle gözlerimi sıkıca kapatmış, daha fazla dayanamayarak dudaklarımı beyaz tenine sertçe bastırmıştım.

"Hyunnie~"

Siktir, sesi! Beni delirtmeye çalışıyormuş aegyo yaparak inliyordu. Ve bu kahretsin ki, aletimi sızlatmaya yetiyordu.

Ellerim ince belinden kayarak uyluklarını bulmuş, ardından eşortmanın içine sokarak yavaşça aşağı sıyırmıştım. O ise yerinde durmayarak sürekli kalçasını kaldırıp kendini bana sürtüyor, arsızca inliyordu. Bununla pantolonumu zorlayan altımda ki varlığım bana hiç yardımcı olmuyordu.

Dudaklarımın arasındaki beyaz tenine acımasızca izler bırakıyor, bu hoş görüntüyü gördükçe daha fazlasını istiyordum. Yerimden doğrularak ellerim pantolonumun fermuarına gitmiş, hızlıca düğmesiyle birlikte açarak bacaklarımdan sıyırmıştım. Yaptığımla birlikte Felix'in kıkırtısı kulaklarıma dolmuştu.

"Az önce olmaz diyordun sözde."

Alayla konuşarak bir kez daha gülmüştü. Evet, diyordum ama şimdi onu bu şekilde altımda görmem bütün herşeyi unutmamı sağlıyordu.

Oddinary/Hyunlix√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin