"Uzun zamandan sonra buralara gelmenin nedeni ne Felix?"
Barmenin konuşmasıyla gözlerimi içkimden çekip kafamı ona çevirdim. Benimle uğraşmaya bayılıyor, her zaman ki gibi....
"Woo Bin, git müşterilerinle ilgilen."
"Uzun bir sürenin ardından gelmişsin, belki bir şansım olur, ne dersin?"
Dedikleriyle gözlerimi devirdim. Hiç değişmemişti, hala yavşağın tekiydi. Onu umursamayarak masada ki içkimi alıp kafama dikmiştim.
"Cevap vermeyecek misin?"
"İşine bak Woo Bin!"
"Bu haşin hallerine bayılıyorum güzelim."
Dedikten sonra göz kırpıp yanımdan ayrıldı. Bu lanet adamı günahım kadar sevmiyordum. Oflayarak önümde duran içki şişesiyle bardağımı doldurmuştum. Normalde alkol direncim yüksekti bir kaç bardağa asla sarhoş olmazdım, ama şimdiden bir bardağa beynim uyuşmuş gibi hissediyordum.
"Selam tek mi takılıyorsun?"
Duyduğum sesle kafamı sağa çevirdim. Gördüğüm bedenle yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirdim.
"Selam?"
Umursamazca cevap verip tekrardan önüme döndüm. Bir süre sonra yanımda ki beden elimdeki içki bardağını alıp kendi dudaklarına götürmüştü. Ne yapıyordu?
"Ne yapıyorsun?"
"Sana eşlik ediyorum bebeğim."
Bebeğim mi? Bu ne gevşeklikti ya!? Tamam yakışıklı olabilir ama böyle davranma hakkına sahip değildi. Aniden elinde ki bardağı hızlıca almış, masaya sertçe çarpmıştım.
"Gider misin? Kendi kendime gayet iyiydim zaten."
Piskince sırıtarak elini yüzüme çıkararak çillerimin üstünü baş parmağıyla okşamaya başlamıştı. Bu kusmam için bir sebepti.
Bir kaç saniye sonra adamın bileğini tutacağım zaman kemikli, ince parmaklarında yüzükler dolu bir el benim yapacağım şeyi yaparak adamın elini tutup tenimle olan temasını kesmişti.
"Gitmeni söyledi değil mi Hee San?"
"S-sen?"
"Evet ben, çabuk git burdan?"
Onun sesi....kırmızı afet? Kafamı, boynumu acıtacak hızda kaldırıp tam arkamda dikilen bedenin yüzüne çevirdim. Burda ne işi vardı?
"Senin burda ne işin var?"
Yanımdan kalkan adamın yerine oturarak yüzüme bakmaya başlamıştı. Gitmemi isteyen kendisi değil miydi? Neden karşıma çıkıp çıkıp duruyordu?
"Asıl senin ne işin var burda? Buraya grupça her zaman geliriz."
"Demek bizden sonra siz gelmişsiniz?"
Kısık sesle konuşup önümdeki bardağı alıp kafama dikmiştim.
"Efendim?"
"Bir şey yok."
"Kaç gündür gelmedin? Pes mi ettin? Hani sen Lee Felix'tin, kimse seni kararından vazgeçiremezdi?"
Kafamı yavaşça yüzüne çevirdim. Beni istemeyen kendisiydi? Gelmememi söyleyen kendisiydi.
"Bu seni neden bu kadar alakadar ediyor? Gelmememi söyleyen hep sendin."
"Bu kadar kolay pes edeceğini hiç düşünmemiştim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oddinary/Hyunlix√
Fanfiction[TAMAMLANDI] -Vampire- Hayattan hiç bir beklentisi olmayan, hayatın sadece değersiz bir eşyadan ibaret olduğunu düşünen Felix'in yolu, hiç beklemediği tuhaf kişiler ile buluşur. Yan Ship: °Minsung °Chanmin 1#felix [13.03.2022] 1#hyunjin [22.03.2022...