Oddinary/Hyunlix√

28. Çok Yaramazsın -M-

Şimdi size göre smut nereden başlıyorsa oradan sonrasını geçebilirsiniz. Bana göre bölüm full smut ama... 😇😇😇

<><><>

"Tanrı aşkına ne yapıyorsun Hyunjin?"

"Öpüyorum."

Dediğiyle göz devirerek sesli bir iç çekmiştim. Onu üstümden itmeye çalışsam bile izin vermiyordu. Parmaklarını parmaklarıma kenetleyerek baş hizamda iki yanıma sabitlemiş, hareketlerimi olabildiğince kısıtlamıştı.

"Yarım saat oldu yeter. Ve bunu yapıyorsun diye hâlâ seni affetmedim."

Dudaklarını boynumdan ayırarak şaşkınca yüzüme bakmıştı. Bununla aklıma dolan şeytanlıklarla sırıtmış, alt dudağımı dişlerimin arasına almıştım.

"Özür-"

"Özür felan dileme yaa! Bıktım. Başka bir şey yap. Hm? "

"Ne istiyorsun?"

Ellerimi elleri arasından zorla kurtararak onu sırt üstü yatağa itmiştim. Ardından yavaşça yataktan kalmış, etrafa bakınmaya başlamıştım.

Şuan bana hiç bahsetmediği bir dağ evimdeydik ve etrafta bu ev haricinde hiç bir şey yoktu, uzun ağaçlar hariç... Kuş cıvıltıları hiç susmak bilmiyordu. Evet, huzur vericiydi ama bir süre sonra insanın canını sıkıyordu.

"Ne yapıyorsun?"

"Şşh sus."

Kapının arkasındaki gardıroba koşarak kapağını hızlıca açmış, içinde aradığım şeyleri bulunca yüzümdeki sırıtış daha çok büyümüştü.

"Gözlerimi kapatır mısın Hyunnie?"

Arkamı dönmeden önce konuşmuş, ardından hızlı adımlarla yatakta gözleri kapalı bedene ilerlemiştim.

"Şimdi yapacaklarımı sorgulama tamam mı?"

Dedikten sonra cevap vermesine izin vermeden başının altındaki kolunu çekiştirerek tek elimi yatak başlığına bağlamaya başlamıştım.

"Ne yapıyorsun Lixie?"

Gözlerini açmış, anlamazca yüzüme bakıyordu.

"Hile yapıyorsun kapa gözlerini!"

"O kemerle bana işkence mi yapacaksın? Böyle mi benden intikam alacaksın? Tamam ben herşeye razıyım yap istediğini."

Sona doğru yalandan burun çekme sesi yapmıştı. Söyledikleriyle göz devirmiş, kaldığım yerden işime devam etmiştim.

Bir kaç dakikanın sonunda iki elinin de bağlamam ile zaferle gülümsemiş, elimdeki son kravatla da gözlerini bağlamıştım. Ardından ayağa kalkarak yatakta ki bedeni baştan aşağı süzmüş, odayı sesli kahkaham doldurmuştu.

"Evet, kesin işkence... Bırak beni!"

"Bak biliyorum o bağlı olduğun demiri de sökersin, çünkü saatler önce kapı kırdın bunu senden beklerim. O yüzden sakin olacaksın."

"Yapacağın işkenceye bağlı bu..."

"Yani tam işkence değil ama...neyse."

Dedikten sonra üstümdekileri teker teker çıkarmaya başlamıştım. Tanrım bunu yaptığıma gerçekten inanamıyordum.

"Bu hışırtı sesleri ne Felix?"

Duyduğum meraklı ses tonuyla kıkırdamış, çırılçıplak bir şekilde yatağa yaklaşarak elim sertliğini bulmuştu. Bu yaptığımla bedeni kasılmış, bağlı bileklerini kendine doğru çekmişti.