18. Yer Cücesi

6.7K 670 651
                                    

Sınavlar yüzünden bölüm geç geldi bunun için gerçekten üzgünüm. Umarım beğenirsiniz😇
İyi okumalar bebişlerim....♡♡♡

<><><>

"Felix, mantıklı düşünür müsün lütfen?!"

"Mantıklı?"

"Ani kararlar verme."

Ellerini yanaklarıma koyarak alınlarımızı birbirine yaslamıştı. Bununla gözlerimi kapatarak, derin bir nefes almıştım.
Az önce arayan sürtük kadın bizim konuşmamıza izin vermeden yüzümüze telefonu kapatmış, ileti mesaj yollamıştı. Gönderdiği bir konum bilgisiydi ve çok tanıdık duruyordu.

"Hyunnie, aptal olabilirim ama oraya gidecek kadar gerizekalı biri değilim."

"Neden hızlıca ayağa kalktın peki?"

"Sadece su içecektim?"

"Ne?"

Afallamış ifadesiyle kıkırdamıştım. Ne sanmıştı? Oraya avlanmaya gideceğimi mi? Babama zarar verse bile, o öldükten sonra şirketteki bütün hisseler annemin son istediği üzerine bana devredilmişti. Bunu geçen sene tesadüfen öğrenmiştim. İlk başta istememiş ancak annemin şirket üstündeki emeğini düşününce kabul etmek zorunda kalmıştım.

O aptal kadın bunu tabiki de bilmiyordu. Bilseydi bana yalakalık yapmaktan hiç çekinmezdi. Herkes gibi paranın köpeği olmuş biriydi.

"Kırmızı, ultra mega yakışıklı, afet'im. O kadının dedikleri umrumda değil."

Ellerinin arasından kurtularak odada ki kapıya ilerledim. O kadının gelmediğimi gördüğünde alacağı yüz ifadesi düşündükçe istemizce aptal gibi gülümsememe sebep oluyordu.

Odadan çıktığımda karşımda hararetli konuşma yapan 4 kişiyle karşılaşmıştım. Beni tek fark eden göz ucuyla bana bakan Changbin'di. Ardından herkes susmuştu.

"Neden sustunuz? Ben odaya geri gireyim o zaman konuşun siz."

Arkamı döneceğim sırada kafamı sert bir yüzeye çarparak bir kaç adım geriye sendelemiştim.

"Hey dikkat et!"

Belimde hissettiğim el ile kafamı kaldırarak Hyunjin'e baktım. Yüzündeki ifade ile sırıtarak dudağına minik bir öpücük kondurdum.

"Böyle dağ gibisin ne yapabilirim Hyunjin?"

"Dağ mı?"

Changbin alayla konuşarak gülmeye başlamıştı. Kafamı ona çevirerek göz devirdim.

"Ne var bunda yer cücesi?"

Dediğimle gülüşü solarak kaşlarını birbirine değecek şekilde çatmıştı. Nedense bu görüntüden içten içe keyif almıştım.

"Felix, kaç bence."

"Ne?"

Kafamı önüme döndürerek Hyunjin'in yüzüne baktım. Bu bakışlarla resmen boku yedin diyordu .

"Onun bu kırmızı noktası. Boyuyla dalga geçeni mahvediyor."

Dedikleri ile tekrardan yerinde bana öldürücü bakışlara bakan bedene döndüm.

"Hmm şey...Hyunjin? Benim telefonum odada kaldı sanırım."

Odanın kapısını açacağım sırada bileğimden tutulmam ile bir kaç adım geri çekilmiştim.

"Sen ne dedin?"

"Şey...yer cücesi?"

Karşımda gördüğüm kırmızı irisleri ile zorla da olsa gülümsedim.

Oddinary/Hyunlix√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin