Beliz'denKapı açılır açılmaz Halam bana sarıldı, hafiften de olsa karşılık verdim.
"Beliz, yaşıyorsun!"
Fedi.
"Evet hala yaşıyorum, ama bu konu hakkında tek bir kelime dahi etmek istemiyorum. Lütfen beni zorlamayın."
Dedim. Halam korkmuş gibi gözüküyordu, titreyen ellerini gizlemeye çalışsa da sallanan bedeninden anlaşılıyordu.
"Çağan, atak geçiyor!"
Dedi Salih...
"Ne yapıcaz?!"
Dedi Çağan.
"Bu kızın burda ne işi var?!"
Dedi halam Akel'i göstererek.
"Konu bana nasıl geldi şuan?!"
Dedi Akel.
"Ne atağı, ne oluyor?"
Dedim.
"Annem sen kaybolduğun günden beri böyle, titremeye başlıyor sonra da bayılıyor."
Dedi Çağan.
"Hastaneye gerek var mı?"
Dedim.
"Gerek yok, Çağan gel anneni içeri geçirelim."
Dedi Salih.
"Nasıl gerek yok, ya önemli bir şey varsa?!"
Dedim. Salih bana bakarak derin bir nefes aldı, daha sonra 'sabır' çekti.
"Triplere bak! Allah'tan bir şey söyledik..!"
Dedim bunalmış bir ifadeyle. Akel çaktırmadan gülmeye başladı.
"Eğer halama bir şey olursa seni çok fena yaparım."
Dedim ve Akel'i de alıp odama çıktım. Akel odanın kapısını kapattı, ben de yatağımın üstüne oturdum.
"Şu halime bak ya! Depresyona gireceğim, giremiyorum. Dert bitmiyor ki!"
Dedim.
"Yanlız ben bu ortamı çok sevdim. Kimse birbirini sevmiyor, sürekli bir kaos."
Dedi ve tekrardan güldü.
"A-A şuna bak, bir de gülüyor."
Dedim, gülmeye devam etti.
"Okey, şimdi depresyona girebiliriz."
Dedi,
Hafiften güldüm.
"Anlat."
dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yorgun Savaşçı / Cenk Ahriman
FanfictionAteş bacayı sardıktan sonra, kaçsan ne fayda...