Beliz'denLeya sonunda yoğun bakmından çıkmıştı.
Onu bit odaya dinlenmesi için almışlardı.Kafasını yere sertçe vurduğu için kafa travması geçirmişti.
Tuana da o an sinir krizi geçirmiş.
Kendine gelince ağlamaya başlamıştı zaten.
Binlerce belki de milyonlarca kez özür dilemişti Leya'dan.Leya onun sadece yüzüne tepkisizce bakmıştı.
"Leya lütfen bir tepki ver artık..."
Dedi Tuana.
"Çık dışarı."
"Ne?"
"ÇIK DIŞARI!"
"Ama Ley-"
"Ben senin her sinirlendiğinde gelip vurabileceğin bir boks torbası değilim Tuana.
Bırak görüntünü, sesini bile duymak istemiyorum artık. Lütfen çıkar mısın odadan?"Dedi Leya. Bu baya sert olmuştu ama haklıydı.
Tuana'nın gözlerinden bir kaç damla yaş süzüldüğünde hızla çıktı odadan."İyi misin Leya?"
Dedim.
"İyiyim, beni Yağız'la yanlız bırakır mısınız?"
Dedi Leya.
Çağan ilk başta gitmek istemese de zorla çıkarmıştık odadan.
Leya'dan
"Pençe de mutlu musun?"
"Evet."
"Öyle görünmüyor."
"Nasıl göründüğünü inan umrumda değil."
"Yağız seni çok iyi tanıyorum...
Bu oyunu ne zamana kadar devam ettireceksin?""Oyun falan değil Leya, kafa travması geçirdin kendini çok yorma istersen.
Dedi ve çıktı odadan.
Neden kaçıyordu benden?
***
Bir hafta sonra...
Beliz'den
Leya iyileştikten sonra müsabakalara devam etmiştik.
Son oyun menzil atışıydı...
Salih bize moral konuşması yapmıştı.
Durum 2-2
Bu müsabakayı kazanmamız lazımdı...
Aksi takdirde Mavi Ay spor kulübü kapanacaktı.
"Hadi çocuklar, göreyim sizi."
Dedi Salih. Akel huzursuz görünüyordu.
"İyi misin?"
Dedim.
"Nasıl görünüyorsam öyleyim Beliz."
Dedi. Neden bu kadar soğuk davranıyordu?
Çağan'ın kulağına eğilip bir şeyler söyledi.
Akel'den
"Bu oyun ne zamana kadar devam edecek?
Beliz'i kandırmak istemiyorum.""Kendi iyiliğin için bu oyunu devam ettiren iyi olur...Ela"
Sertçe yüzüne baktım. Ne demek istediğini çok iyi anlamıştım.