Cenk'den
"Yağız'ı da al."
"Efendim dayı?"
"Diyorum ki Yağız'ı da al."
"Dayı onu anladım ne alaka anlamında söylemiştim."
"Yağız'da zaten bir pençe ruhu var.
Mavi ay da dağıldı ortada kalmak istemez."
Dedi.
"Kabul eder mi ki?"
"Eder eder, al sen."
Dedi.
Derin bir nefes alıp onların olduğu tarafa döndüm.
"Yağız."
Dedim. Şaşırmış olacak ki dönüp bana baktı.
"Ne var?!"
Dedi, hafif sinirliydi.
"Pençe'ye katılmak ister misin?"
Fedim bir çırpıda, Şaşırmıştı.
"Hayır, olmaz!"
Dedi Leya.
"Sana soran mı var ağlak?"
Dedi Zeynep.
"Sana noluyo pamuk şeker?"
Dedi Leya
"Buna ne olmuş böyle?"
Fedi bora.
"Ne bileyim?"
Dedi Zeynep.
"Nasıl da koydu sana ama."
"Kes sesini Bora elimde kalacaksın."
Dedi Zeynep.
"Noldu sana böyle? Tuana'nın gitmesi koydu galiba?"
Diye ekledi Zeynep.
"Alın Tuana sizin olsun. Bundan sonra Mavi Ay dışında kimse beni ilgilendirmiyor.
Yağız sen de gitmek istiyorsan gidebilirsin, ama şunu bil ki,
Mavi Ay'ın has takımına katılmak isteyen çok kişi var."
Dedi Leya, cidden buna bişey olmuş.
"AH! çok sevdim Cenk, bunu da pençeye alalım, hem şunlardan daha zeki."
Dedi dayım.
"Olmaz dayı, o hayatta kabul etmez."
"Bana gidiyorsan git mi demek istiyorsun Leya?"
Dedi Yağız.
"Hayır Yağız, sadece istemeyen kimseyi burda tutamayız diyorum.
Eğer sen de Mavi Ay'ı yüz üstü bırakacak isen,
çekinmeden gidebilirsin."
