3.6

261 19 9
                                    


Çağan'dan


"Tuana?!"

Diye bağırdı Leya.

"Neredesin sen?"

Diye tamamladı cümlesini.

"Şuan konumuz bu değil Leya."

Diye hafiften tersledi Tuana.

"Sen ne saçmalıyorsun yine?
Ben en mi Beliz'in yerine geçicekmişim?
güleyim bari...!"

Dedi Sare. Ortalık kızışıyordu...

"Sen çok aşağılık bir insansın Sare...
Senin gözün dönmüş.
Senin ne olduğunu ve ne amaçla burda olduğunu çok iyi biliyorum ama malesef
ailem gibi bildiğim arkadaşlarım bana inanamıyorlar...
Bu yüzden sen kazanıyorsun."

Dedi.
Yavaş yavaş hepimizin başı öne eğiliyordu. Tuana'ya inamamıştık...yine.
Ne dese haklıydı, ama nerden bilecektik doğru olduğunu? insanları böyle bir suçla yargılayamazdık, ille de bu şüphe bir tahminden ibaretse...

"Nasıl yani? sen şimdi Mavi Ay'dan ayrıldın mı?"

Dedi Bora.

"Bilmem...belki de, bana inanmayan insanlarla ne işim olur öyle değil mi?"

Dedi Tuana hüzünle. Mavi Ay'dan ayrılamazdı!

"Tuana...Mavi Ay'dan ayrılamazsın! sen bu
takımının kurucularından sayılırsın. Hiç birimiz yokken sen ve Leya vardınız.
Şimdi bu takımı başı boş bırakıp gidemezsin."

Dedi Yağız.

"Ne yapayım Yağız?
Benim yerimde sen olsan sen de aynı şeyi yapmaz mıydın? ailen bildiğin, hayatını onlarla birlikte tamamlamak istediğin insanlar sana inanıp, güvenmez ise ben ne yapabilirim? bana başka seçenek mi sundunuz?
Bir haftalık kızı, yıllardır arkadaşlık yaptığınız kıza değiştiniz. Hepinizi geçtim, peki ya sen Leya? benim ilk arkadaşım sendin, senin de ben.
Ben aile olmayı senden öğrendim, ben bir insanı sevebilmeyi, onu koruyup kollamayı senden öğrendim. Bazen ablan, bazen ablam oldun, bazen de annem...ben ilk seninle güldüm, seninle ağladım. Seninle değiştim, ben kahkaha atmayı seninleyken öğrendim. Peki ya sen ne yaptın? ne olduğu belli olmayan daha geleli bir hafta olmuş bir kıza güvendin. Onu haklı, beni haksız bildin. Bana inanıp, güvenmedin.
Sen kardeşine güvenmedin Leya...bir bakışıyla neyi anlatmak istediğini anlayan kardeşine güvenmedin..."

Diye tamamladı sözünü Tuana...
Belki de ona haksızlık yapmıştık. Ama artık çok geçti, benim tanıdığım Tuana bu saatten sonra hiç birimizi affetmezdi. Benim tanıdığım Tuana hırsıyla beraber hareket edip belki de bizim canımızı yakmak için elinden gelen her şeyi yapardı. Hayır, ben Tuana'yı çok yanlış tanımışım...
Tuana asla böyle bir şey yap-

"Teklifi sadece bir kere sunarım...
Pençe'ye katılmak ister misin?"

Dedi Cenk.

"Ne? Tuana'nın böyle bir şey yapmayacağını bilmiyorsun san-"

"Neden olmasın? belki orada bana güvenen insanlar olur."

Deniz sözünü tamamlayamadan son noktayı koymuştu Tuana...vazgeçmişti bizden,
Mavi Ay'dan.

"Eğer Mavi Ay'dan nasıl vazgeçtiğimi merak ediyorsanız; benden çoktan vazgeçmiş kişilerden ben neden vazgeçmiyim ki?"

Dedi Tuana.

"Ne yani bu kadar çabuk mu vazgeçtin bizden?"

"Evet Çağan, sizin benden vazgeçtiğiniz kadar hızlı vazgeçtim sizden."

"Özür dilerim Tuana..."

"Özür dileyip durma Leya...ne de olsa benim için bir anlamı yok artık."

"Pençeye hoşgeldin Tuana."


Dedi Cenk.

"Mavi Ay'ın dağılışını kutluyoruz...

Dedi Yağız.

Tüm bunlar yaşanırken aklımda tek bir şarkı vardı...

Ellerimle yazdım bu sonu,
Şimdi yerle bir şehrin yolu...

--------------------------------------------------------------------------

Bu bölüm kardeslerimayber ve AvisDizi tarafından yazılmıştır.

~Elif Asya
~Zeynep

Yorgun Savaşçı / Cenk AhrimanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin