Beliz'denO gelmişti...beni bırakıp gittiği günü ne çabuk unuttu halbuki?
Ona kızgın olduğum kadar da kırgındım.
Ben kimsem yokken ona sığınmıştım.
Gerçek sevgiyi onda bulmuştum.
Ama o ne yaptı? beni öylece dımdızlak bırakıp gitti.
Söylenecek tek bir şey varsa, onu hayatım boyunca affetmeyecek olmamdı...Hırsını çıkarmak için 'Pençe spor akademisi'
yazan binanın önüne gelmiştim.İçeri girdim.
Antrenman başlamıştı ve ben geç kalmıştım.
Cenk çok kızacak...
"Hiç gelmeseydin? biz de tam dağılıyorduk."
Dedi Cenk.
"Üzgünüm, ailevi bir problemim vardı da."
Normalde böyle şeylere ve bana hesap sorulmasına tahammülüm asla olmazdı ama Pençe'de kalmak için bunu yapmak zorundaydım.
"Bu seferlik geç ve antrenmana başla.
Bir daha olmasın yoksa kendini kapının dışında bulursun."Olumlu bir biçimde kafa salladım.
O gittikten sonra ise gözlerimi devirmiştim.Ben antrenman yaparken birden biri üstüme düşmüştü.
Kafamı kaldırıp baktığımda bu kişi Bora'ydı."Ne oluyor ya, ne yapıyorsunuz siz?!
KALK ÜSTÜMDEN!"Zaten sinirliydim. Kendime hakim olamamıştım.
Herkes dönüp bizr bakarken Bora hâlâ üstümdeydi.
Cenk yaptığı işi bırakıp yanımıza geldi ve önce bana, sonra da Bora'ya bakmıştı."Ne oluyor? neden bağırıyorsunuz?!"
Dedi.
"Ne olacak, Beliz arkadaşımız kaşınıyor."
Dedi Zeynep.
"Kaşısana!"
Dedim.
"Beliz! yeter."
Dedi Cenk.
Bora'yı üzerimden sertçe itip ayağı kalkmıştım.
Yine aynı şey olmuştu ve sinirlerine hakim olamadığım için haksız duruma düşmüştüm."Her zaman Beliz, her zaman Beliz!
Kimsenin dönüp şu pamuk şeker'e bir şey dediği yok zaten! gidiyorum ben.
Ne haliniz varsa görün!"Dedim ve akademi'den çıktım.
___________________________________________________
Bu bölüm kardeslerimayber ve AvisDizi tarafından yazılmıştır.
~Elif Asya
~Zeynep