Yorgun Savaşçı / Cenk Ahriman

3.1

Cenk'den

"Tuana en son bize sinirlenip çıkmıştı, ama Sare'yi uzun zamandır görmedim. İki gün falan oldu herhalde..."

Dedi Leya.
Sare hakkında şüphelerim arttıkça artıyordu.

"Belki de Tuana'yı en başından dinlemeliydik..."

dedim.

"Sare neden böyle birşey yapsın ki?"

dedi Deniz.

"Sare neden böyle birşey yapmasın ki?"

Dedim.

"Cenk haklı, Tuana'ya yargısız infaz yaptık..."

Dedi Fikri hoca.

"Hocam! siz ne zaman geldiniz?!"

"Az önce geldim Arda ama siz beni görmediniz."

"Bence Fikri hoca ışınlanmayı buldu!"

"Yine hayal dünyasına daldın gittin Arda..."

dedi Leya.

"S-salih beni yeğenimin yanına götürün...lütfen!"

dedi Rüya hoca.

"Tamam, çocuklar siz burda kalın."

"olmaz hocam, bu sefer olmaz...Belizbizim arkadaşımızdı. Onu son kez görmeye bizim de hakkımız var!"

Diye savundu Leya.

"Siz ne saçmalıyorsunuz ya! Beliz ölmedi! nerden biliyorsunuz o cesedin Beliz'e ait olduğunu?"

Dedi Çağan. Belki de haklıydı, belki de Bahar hâlâ yaşıyordu.

"Evet, Bu düşük bir ihtimal olsa da sonuçta bir ihtimal değil mi?!"

Dedi Yağız.

"Umarım öyledir Sinan, umarım Beliz hâlâ yaşıyordur..."

Dedi Leya.

"Evet çocuklar, bende sizden bunu bekliyordum. Her zaman umut vardır, önemli olan o umudu kaybetmemektir..."

Dedi Salih hoca.

"Ay! vallaha bir daralma geldi! sürekli bir özlü söz! bu ne be adam? deyimler ve atasözleri sözlüğü müsün?!"

Dedi dayım. Ona göz devirip önüme döndüm ve konuştum.

"Olay yerine gitmeyi düşünmüyorsunuz sanırım? eğer burada kalmaya çok meraklıysanız ben tek de gidebilirim?"

"Cenk haklı, fazla oyalandık."

Dedi Çağan.

***

Çağan'dan

Olay yerine gelmiştik, yani uçurumun aşağısına. Her yerde polisler ve görevliler vardı. Kalabalığa biraz daha yaklaşınca siyah ceset torbasını gördüm. Fermuarını çekiyorlardı. Annem yine dayanamayıp koşa koşa gitmişti oraya.