1.9

122 8 10
                                    

3 yıl önce...

Yemekhanede herkes yemeklerini alıp arkadaşlarının yanına ilerlerken Dolunay yine Özgür'ün yakınına oturdu, arkadaşı yoktu. Bu sebeple yalnız oturuyordu. Topladığı uzun saçlarından çıkan tutamları kulağının arkasına baktı ve çaktırmadan Özgür'ü izlemeye başladı. Özgür yemeğini yemekle meşguldü, yanında kimse yoktu. Bu bir fırsat olabilirdi. 

İlk defa adım atmayı planladığı sırada kumral, uzun boylu bir çocuğun Özgür'ün yanına oturması bütün planlarını bozdu. Gözlerini kısıp çocuğu izledi. Tanıdık geliyordu.

Tabii ya! Bu ondan sürekli not isteyen o çocuktu. İsmi zihninde yankılandı. Tuğra.

Derslerinden bazıları ortak olduğundan çocuğu sürekli görüyor ve not için yalvarmalarına maruz kalıyordu. Kafasında bir ampul yandı birden, bu durumu kullanabilir miydi?

Riskliydi ama denemeye değerdi.

Heyecanlı bir şekilde yemeğini bitirip Özgür ve Tuğra'nın ayaklanmasını bekledi. Nihayet yemeklerini bitirip ayaklanan ikilinin ardından Dolunay da kalktı ve onları takip etti. Ders vakti gelmişti ve ders Tuğra ile ortak aldıkları dersti. Sinsice sırıttı, onu yakalaması gerekiyordu.

Özgür ve Tuğra ayrıldıklarında Tuğra direkt dersliğe girdi, peşinden bir gölge gibi onu takip eden Dolunay derslikte tek tük insan olduğunu görünce şanslı hissetti. Konuşması kolay olacaktı.

Tuğra ortalarda bir yere geçip oturduğunda birden 10 yıllık arkadaşıymış gibi yanına kurulan Dolunay Tuğra'nın şaşkın bir şekilde ona bakmasına sebep olmuştu. Kahve gözleri şaşkınlığını belirtircesine açıldı. "Dolunay?"

Sorarcasına konuştuğunda Dolunay gülümsedi, "Hala not istiyor musun?"

Tuğra'nın gözleri parladı. "Evet evet! İstiyorum." Tuğra hevesli bir şekilde yanıt verdiğinde Dolunay planının işlediğini düşünüp rahatladı. Derin bir nefes aldı ve "Sana üniversite boyunca bu dersin bütün notlarını verebilirim, ama..." Dolunay konuşurken duyduklarına inanamayan Tuğra'nın gözleri büyüdü fakat konuşmanın sonu nedensizce gerilmesine sebep olmuştu.

"Bir sırrımı sana vereceğim ama başkasına söylersen anlaşma iptal. Ölürsün." dedi boynuna bıçak işareti yaparak. Tuğra kafasını salladı. "Söylemem kimseye, yeter ki yardım et."

Tuğra dersten sürekli en yüksek notları alan kızın notlarını tabi ki istiyordu fakat kolay olmasını beklemiyordu. Bu nedenle temkinli bir şekilde bekledi. 

"Şu arkadaşın, yemekhanede beraber oturduğun, yakın mısınız onunla?"

Tuğra kafasını salladı. "Liseden arkadaşız, ne oldu ki? Sakın sana ayarlamamı isteme çünkü nefret eder böyle şeylerden."

Dolunay olumsuz bir şekilde kafasını salladı. "Ayarla falan demiyorum, beraber sık sık takılır mısınız?" Tuğra sorguya çekilir gibi hissetse de Dolunay'ı onayladı.

"Bana her dışarı çıktığınızda nereye gittiğinizi söylemeni istiyorum."

Tuğra bu garip istek karşısında ne yapacağını bilemese de "Bu çok kolay da neden?" dedi ısrarla. Dolunay sormasından sıkıldığından ofladı ve "Arkadaşına ölüp bitiyorum, oldu mu?" dedi kısık sesle. 

Tuğra sesli bir şekilde güldü, bu kızın aptal arkadaşını sevdiğini hiç düşünmemişti. "Tamam, oldu. Sana onu görmen için zevkle yol yaparım."  Ukala konuşması Dolunay'ın midesini bulandırsa da kafasını salladı. Daha sonra tehditkar bir ifadeyle parmağını salladı.

Gördüm Seni~texting~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin